KÜL MEVSİMİpencereden giren ölü ışık sen say ki akşam çökmekte dışarıda oysa gençlik yangınından kalan gözlerimdeki alacakaranlık bu ayaklarım bağlanmış hazanla gözlerimde ah-ü zar kendime sığındım, yürümüyor yollar artık bahara dünde kaldı aşk, vakitler geç nerde ömrün sol anahtarı nerde notalar unuttum o şarkıyı neydi güzelim, hani rüya gibi… ne zamandı, ah o zamanlar söylemez oldu hazan,dilinden baharı geçer gider, gözüne bata bata cümbüşü renkler sende hep aynı kül kalır, düşlerden geriye gelmeyecek, bekleme sarışın günü bu mevsim "kül mevsimi " yönüne bir kez esmer geceler düştü sihirli bir suya karışsa yüzün olsa, dün yaşanmamışların bir şansı daha aşkı bilmemiş ol mesela bahçenizdeki ip salıncağına kurulsan sonra havalara uçursa seni ablan kulağına küpeler taksa, kiraz ağacın yok olan ninni sesiyle kim bilir hangi evde uzanmış, kalmışsa şimdi önümüz bayram bayramlarda hep iki buçukluk verirdi ya deden alıp sonra,iki bisküvit arası bir lokuma kaptırırdın bakkala hani futbol oynardın o devirde inatla bisiklete binerdin etekle hani uzun sarı lepiska saçların dilindeydi herkesin hani bakmadın diye tokat yemiştin ya, elâ yeşil gözlerine âşık olan çocuktan “beni de alın koynunuza hatırâlar dolanıp kalayım bir an, boynunuza hatırâlar” göz açıp kapayıncaya kadar derlerdi de ömrü, inanmazdım o zamanlar ne kadar beslersen besle kendi kaynağı tükenince, tükeniyormuş yaşam nehri geldi sonunda kül mevsimi… dön dönebilirsen geri neler vermezdin değil mi? Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir |
dolanıp kalayım bir an, boynunuza hatırâlar”
göz açıp kapayıncaya kadar derlerdi de ömrü, inanmazdım o zamanlar
ne kadar beslersen besle
kendi kaynağı tükenince, tükeniyormuş yaşam nehri
geldi sonunda kül mevsimi…
dön dönebilirsen geri
neler vermezdin değil mi?
muhteşemdi saygımla