BRE YÜZSÜZ!Ben kendimi, senin aramadığın bir yerde buldum. Sen sosyetenin cilalı mermer taşlarında cirit atarken, Ben varoşların kasisli yollarında, Bazen bir saçağın altında, Bazen bir kedinin koynundaydım. Bitip tükenmek bilmeyen aksırıklarla doluydu gecem, Ayaz tenime usul usul işlerken. Adını sayıklamak ne kelime? Dilim var mıydı, yok muydu? Bilmiyordum bile. Eski radyomun, pillerini kemiriyordum, Sen elit bir mekanda Konçerto’yu dinlerken. Hüzünle başlayan bir hikayenin, hiçlikle biten sonu olmaktan öte geçmeyi, dileyemedim bile kaderimden. Seni düşünebilmek ne haddine vasıfsız yüreğimin. Varlığını bilmeden, Yokluğunu hissetmeden yaşadım sensizliğin ortasında. Ben şimdi en zengini olsam alemin, Kışın, şöminenin başında çayımı yudumlasam, bacak bacak üstünde. Yazın, uçsuz bucaksız plajlarına atsam kendimi Akdeniz’in. Hayat neye yarar ki, kara kışı iliklerimde hissetmeden. Ağustos, ağustos olmaz ki, güneş tenimi kavurup, rengimi değiştirmeden. Bir bardak suya muhtaç olmadıysam, Fakirliği tatmadıysam dudaklarımda, Yorgunluğu hissetmediysem bedenimde, Zorluğu görmediyse gözlerim korku içinde, Neye yarar zenginliğim, hayat bir şey kazandırmadıysa benliğime. Sen neye yararsın ki, göz yaşlarımı nasırlı ellerinle silmediysen. Bre yüzsüz şey! Nasıl girebilirsin ki gönlüme, kapısını hangi anahtarın açtığını bilmeden? Kilit de olsan, çilingir de olsan, Giremezsin içeri, zamanı geriye çekmeden. Bre yüzsüz şey! O kadar vefasızsın ki, Bırak zamanı geriye almayı, O günlerden kalma bir takvim yaprağı bile bulamazsın. Bu yüzden beni ve seni, sen anlayamazsın. Artık sana gerek yok. Satılık sözlerine kulağım tok. Yüreğimin çukurlarına işlemedikten sonra, bakılık gözlerine ihtiyacım yok. Baktığımda o muazzam duyguyu hissetmeyeceksem, Gerek yok bedeninin karşımda yüzsüzce dikilmesine. Bre yüzsüz şey! Yüz asırdan sonra, hangi yüzle bakıyorsun, Senliği bilmeyen yüzüme? Defol git. Ne olursun. Beni def edip, uzaklarıma gittiğin gibi, Ellerimi yanlızlığın koynuna koyup kaçtığın gibi, Yüzsüzlüğün son noktasına ulaşıp, nasıl geldiysen karşıma, Def olup git şimdi, Beni o büyük vebalin altında bırakmadan. NUH BARITCI |
Bre yüzsüz şey!
Yüz asırdan sonra, hangi yüzle bakıyorsun,
Senliği bilmeyen yüzüme?
Defol git. Ne olursun.
Beni def edip, uzaklarıma gittiğin gibi,
Ellerimi yanlızlığın koynuna koyup, kaçtığın gibi,
Yüzsüzlüğün son noktasına ulaşıp, nasıl geldiysen karşıma,
Def olup git şimdi,
Beni o büyük vebalin altında bırakmadan.
VAYYY VAYYY ÇOK ÖFKELENMİŞ KALEM AMA HAKSIZ DA DEĞİL YANİ! DER OLSUN NYERİNİ HADDİNİ BİLMEYENLER GÖNÜLLERDEN GÖZLERDEN.TEBRİK EDİYOR DAİMİ BAŞARILAR DİLİYOTUM SELAM DUA İLE..