MİTOLOJİK BİR YANILGIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bir ayyaşın yakasına çaktığı ucuz bir madalyondadır artık yüzümün çizgileri
ve kimse bilmez üstelik, o şarap şişesi bir ömürdür aslında koynunda gezdirdiği...
Adı Aşk…
Evinin kuzeye bakan duvarında yosunlanıyorum, Yolunu kaybetmiş sokak çocuklarına pusula oluyorum uzunca bir mühdet. Bu yüzden tel örgüler arkasında çekildi resmim. Alıştıranına söverek bir sigara çıkartıp ateşliyorum dudaklarımda aklıma sen düştükçe bu ara. Bu ara bu koca şehri her gece yeniden doğuruyorum. Gülümsemeni alıyorum bir tek yanıma, bir de kağıt, bir de kalem. Her gece yeniden yazıyorum seni kaderime. Zaferlerime bir yenilgi daha ekliyorum, Odamın duvarına sensiz geçen her güne bir çentik. Parktaki bankın üzerine ne zaman kuru bir yaprak düşse, Ben eylül kokuyorum. Ve bahçıvanlar değil, Ben her sabah yollarında gül buduyorum. Sen hala bilmesen de sana içinde kırıklıklar olan şiirler adıyorum, gidenin hemen ardından yapılan temizlik kadar telaşlı. Filmler artık daha acıklı, kafiyeler yarım Ve Sezen Aksu’nun tüm şarkıları dokunaklı. Suçluyum. Düşüncelerimin suçlusuyum. Adı anonim olan tüm şairler cesur ol diyor Alt tarafı bir Eros saçmalığı, Mitolojik bir yanılgı bu ok, göğsüne değil de sırtına saplanan! Susuyor, çift görmeye başlıyorum yeniden. Oysa sadece sıcaklığın varken odamda okunsun diye sana şiirlerimi camların buğusuna yazmıştım. Sen her bahar temizliğinde sildin inadına. Çarmıhlarda adı kazılı bir beden taşıyorum. Gün/boğumlarına şahitlik ediyorum. Ve şahitlik ederim ki… Amin diyorum sessizce Avuç içlerimi yüzüme buluyorum. Bildiğim tüm duaları ediyorum ardından Çok özlenen bir sevgiliye adanmış bir şiir gibi, Bu şiir gibi Amin… Cihat KIRDAR 23/08/2010 Sensizliğin damarlarıma nüksederken… |