TÜRKÜLERBen, her zaman böylesi gecelerde türküler söyledim. Ve böylesi gecelerde türkülere döküverdim derdimi… … Acılar kavururken acılı yüreğimi, türkülere sorulurum. Türkülerle yoğrulur, türkülerle can bulurum… Belki bir uzun hava, belki bir barak ama illâ ki, türkülerle kudurur, türkülerle durulurum… … ….. “Tükendi Nakdi Ömrüm, Dilde Sermaye Bir Ah Kaldı” derken yılları, “Diyarbakır Güzel Bağlar” derken de, sevdaları sorgularım… "Türkü!" demeyin bana! Ağasar’da yakılmış olsa da çırasız, Karadeniz’de durulmaz dalgalarım... Türkülerle şekillenir, türkülerle ağlar, türkülerle severim… “Türkü” dediler mi bana, yurdunu arar ve alır başımı, o diyarlara giderim… ... ….. “Bana, türküler getirin!” derim. Urfa’da, Diyarbakır’da yakılmış olsun… “Bana türküler getirin!” Malatya, Adıyaman… Antep ve Mardin koksun isterim. İster Türkmen elinden ve isterse Rumeli’den. O türküler ki, Aras’a yakılmış olsa, ben Aras’a da giderim… … ….. Aaaah, o türküler!... O türküler ki; mermere işlenmiş nakış gibi, yüreğe oyulmuştur. O türküler ki; acılı yüreklerin acılarında doğmuş ve o türküler ki, analarca üstüne, dualar okunmuştur… ... O türküler ki; bana sevdaları, bana sarılmamış yaraları, bana çaresiz kulları ve murat alamamış kızları anlatır. Ağlayan anaları, çaresiz kulları hatırlatır. O türküler ki; dağ-tepe, köy-şehir, her yerde yankılanır.. ... İster yedi bölge ve seksenbir ilden. Her şiveden ve her dilden söylensin… İster sazlı, ister sözlü dinlensin. İster Şirin, ister Nazlı derlesin. Ne çıkar? O türküler ki; beni ağlatır… O türküler ki ; sevdaları anlatır. Ve o türküler ki; sarılı yürekleri, yeni baştan kanatır… Bana, Anadolumu hatırlatır. … Onlar can yoldaşım, sırdaşım, gönül arkadaşım ve sevdalarımdır. Onlar, ocak yangınlarımdır… Geceme ay, günüme güneştirler. Ve illâki onlar, geceler söylenirler…. Mehmet Cemal SAYDAM |
Şiirinizi tebrik ederken, hayırlı ramazanlar dilerim.
Selamlarla.