3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
5617
Okunma
"Şiirsel Düzyazı" dediğim şiir tadındaki dizelerimde, şunu hedef edindim: Ya gerçek bir yaşamın özünü yansıtacağım, ya da derin bir araştırmaya dayalı bir konuyu tema edineceğim...
"Dağdan Gelen Kız" başlıklı dizelerimde de, gerçek bir yaşam öyküsünün özünü vur-gulamak istedim.
Romanını da kaleme aldığım bir yaşam öyküsünün, sadece bir militan kızın hatıra defteri ve pişmanlık duygularına bağlı kalmadan, konuyu araştırdım.
Yaşanmış ve gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkarak kaleme aldığım ve sonları-na doğru geldiğim Kod Adı: Rojda adlı romanıma konu olan Feride^nin, annesine yaz-dığı ve "hatıra defteri" denebilirse, kemer altına sığdırarak yanında taşıdığı bir not defterine düştüğü; "Ömrümün en güzel ve en şerefli zamanlarında, ömrümün en rezil öyküsünü yazdım ana!
En rezil öyküsünü yazdım!...
…
Beni affeder misin bilemem… Bari sütünü helâl et ki, yattığım bir meçhul yerde olsun, huzur bulayım bari… Kızın Feride (Kod Adı; Rojda)" sözlerinden, gerçekçilik ve pişmanlık duygularının en temizinin yansıması adına, "etkilenmedim" diyemem...
İşte, bu duygularda kaleme alınmış "Dağdan Gelen Kız" başlıklı dizelerimin, şiir tadında terennüm edilmesi dileklerimle...
M.C.S.