Tende terstepen leylaklar.
Ölü ele geçen aksansız bir ıslığa üzülüp
Perdesiz yatak odasında uluorta sevişiyorum İhtiyar elleriyle çocuklara ihtiyatla dokunan gerçeğin aksine Aksime saklanan sulardan gölgemi Mecalsiz kasıklarıyla üzerimi örten Pankartlardan gövdemi hınçla çekiyorum Bir taşbaskının son söz yerine. Bukepazelikte Ne kadar yaşanırsa o kadar yaşadım Diyemiyorum. Bunu bilsin Böyle gereğinden fazla gerçekle ellenince Tende ters tepen leylaklar Ve paydoslarda konuşkan mavi yakalılar Bunu bilsin Bilsin ve dursun bakalım o zaman zaman Büklümleri kurumuş dudakların satırları arasından Sıkıysa sırılsıklam bir kısrak doğursun önce Kısık iniltilerle. Göreyim nasıl Elleri kesik alkış geçer gözlerimden Geçer kalbime ve bir kramp girer gibi giren O hunhar endişe. Nasıl yaşamak telkin eder Yaşamak kaplı bu mavi genelevde 2872bin10İST. |
leylakla doludur..
şiirlerin beni ilgilendiren en önemli özelliği anlamlarıdır
teknik tanımları pek sevmem de
sözcükler şiirleşirken (çok kez istem dışı olarak) ancak kendi
yanıtını verdikten sonra ve hep yeni bir soru-yanıt
halinde geçerler zannederim okurlarına
iyi de bundan sonra şairin beklentisi ne olabilir
kendi bulduğu yanıtı görmek mi
göremeden verdiği bir nüans-yanıtı dinlemek mi
bütün bunların arasından, yeni bir soru ve yanıt mı üretilsin diye bekler
yoksa, hiç- ve- biri mi amaç edinir
-ben üçüncü olanı tercih ederim.
modern insan; (kentli-sorgulayıcı-aktif/pasif)
çağın gereklerine karşı olmayıp, bilhassa içinde
varolarak mevcut yaşam-düşün malzemelerini
hiç olmazsa bir miktar doğru analiz etme eğilim taşırlar.
doğadaki aktivitesini düşünsel olana devretmiş olmak
zorunlu bir seçim olduğundan;
pasifize ettiği her koşul, temel özlemlerine denk
düşer. sonuç olarak ve çok kez sonsuz bir boşluk hissi,gereksizlik
ve anlamsızlık duygularıyla bocalar.
sözünü ettiğim anlamdaki modern insanlar genellikle
bir gün herşeyi bırakıp kırlarda sade bir yaşam
kurabilmenin ideası ile avunurlar
bu "çekilme" arzusu ait olunamayan dünyaya karşı
direnç niteliğinde olsa da ,karşılaşılacak normal
düzenin gerçek anlamlılıkların ne kadarını karşılar hale
getireceği de bilinmez.
hangi şart ve koşulda olursa olsun, düşünce duygu
ve onlara çarpan bütün olup bitenler, bireyin sağlam anlam dayanakları
olmadığı sürece boşta kalırlar.
bu anlam nedir, anlam der durursunuz dense şaşırmam
kişiye olumlu katkılar sunan değerler bütününden
yola çıkarım.
onu besleyen doluluklar aynı ölçekte çevresine de rengarenk
ışıklar sunmasına katkı sağlıyorsa, gerçek geçerliliğini teyit etmiş demektir.
anlamlar konusunda; bireysel üretimleri yöneten, abartısız ve fakat etkili
maddi manevi bir çok etmenden söz edilebilir.
tercihler değişebilir elbette fakat sonuçlarına bakmak daima en doğrusudur
ne ürettiyseniz onu arz edersiniz ya
ki bütüne bakıldığında, kullandığınız hammeddelerin
tamamı dışarıdan (ileti çevresi) temin olup noksan yahut aranmakta
olan yeniyi öz sermayenizle ve özgün bir artı değere
ulaştırarak sunma eğilimini açıklayabiliriz.
üretilen yeni değeri ;(-herhangi bir sanat eseri veyabizzat yaşam içindeki
tavır yansılarını da eser olaraktanımlıyorum) tatmak isteyenler olabilir
bakıp geçenler de, yere düştüğünde nimet bilerek alıp öpenler olacağı gibi
ben üçüncüsünü tecih ederim
görmediklerimi gösteriyor, yemediklerimi tattırıyor, farkına varmadıklarımı canından yontulayarak sunuyorsa eğer; her eser ve sanatkarı elbette kahramandır
çörekli ve yıldızlı bir şiirinizi okudum
çay yapmalıyım şair!
biraz kaçak çay olsa, biraz da melissa
yahut papatya falan patlatmalı yanına
eyvallah
wewin tarafından 7/30/2010 4:48:48 PM zamanında düzenlenmiştir.