belleğini yitirmiş nokta
. Satıra, belleğini yitirmiş bir noktayla başlıyoruz.
Solunda ve sonunda kabrimizin başında, başkasına ağladığımız, ve yaşasın yaşamak diye diye, kör kaldığımız gerçeğin kollarındayız. Artık bize dili soylu şiirlerin salyasına bulanan yüce kelimeler yardımcı olamaz : Civarda, süt dişi yeni çıkmış canavarlar, dur ihtarına arsız ıslıklar, ve kaderin ağlarını yırtan deliller var, birde ben, durmuş bir saatin kollarında asılı bekleyen. Bu çevrede, tehlikeli ve oynak sürgüler, geceleyin genleşen parseller, ve sinesi olan esmerliğin tecavüzü aynı yüzle gezer, aynalarda. Ruhu, ince bir kaybetmişlik dokusu ve nefret etmenin yağlı buğusuyla kaplı, buralılar, yurt kavramına yabancıdırlar. Burada yer değiştirmenin rüzgarlı macerası, bir yöne gitmenin mide bulantısı içinde kalıcı şeylerin üstüne kusar, ve geride kalanlar kirli bir vaftiz kurnasında alnını okşar. Şair de bunlardan biridir. Başkası gibi kurguyu kolpadan dillendirir, ve amir hükümde zaten sesler ve soslar şiirin hizmetindedir. Böylece siz, okuyanlar, yapayanlış yaşayan bizlere bir kez daha tanıklık etmiş oluyorsunuz. Mürted nedir, unutarak. 1472bin22İst. |