Yorgunumgece; uzat ellerini dinleneyim avuçlarında nasırına aldırmam yeterki bas beni bağrına mola verme vakti gelmedi mi hüzünlü bir şiirin mısralarında... *gelmezsen eğer mevsimi nerden bilecekler sahil seni akşam seni rüzgâr seni bekler nicedir; çamurlu köy yolları gibi yüzüm arınır gel deyişinle yüzüm ki aydınlanırdı bir gülüşünle ay bile kıskanır yıldızları doldururum göğsüme kandili kısık gecede... giderken; susturdun herşeyi ne bülbüller ötüşür dalında ne kokusu kaldı çiçeklerin yüreğimde her dem tazeden acı ellerimde çırılçıplak bir hüzün... şimdi; rüzgâr yerine hâlâ o an kulaklarımda gölgeler oyun eder bana ruhumsa iflâh olmaz çingene onca b/izin arasında yankılanan duvarlarımda sadece bir elveda! dön diyemiyecek kadar yorgunum anlasana... *Faruk Nafiz Çamlıbel |
başını önüne eğme kardeşim
hayat çok başladı bittiği yerden
asla ümidini kesme kardeşim
dilerim yaşadığın şehir ve adım atığın her yer neşe ve huzur dolar
yüreğine sağlık
tebrikler