gitme uzaklaragökyüzündeki kuşların dansını gözetliyor bir ağacın tekliği dağlardaki kar ulumaları duvardaki çerçevenin içinde birazdan söndürecek mumlarını kent sessiz bir mezarda uyuyacağım lambanın altında dans eden ölüm kelebekleri nehirde çocukların sureti tüm yolları kapatıyor karanlık çimenlerin üstünde duaya duran kadınlar büyütüyor gözbebeklerimi sallanan dalların acı hışırtıları nehirlerin içinde atlılar koşuyor çocukların peşlerine kocaman kılıçları çekiyorlar bastığım çayırlara yarılıyor gökyüzü başka ucube atlılar çıkıyor bulutların arasından kapatıyorlar mavinin çekirdeğini siyah pelerinleriyle yüzüme şehrin dehlizlerinin nefesleri inliyor çağırıyor çocukları, kadınları, yaşlıları onlar kim anne, ufku kapatanlar güneşe elmalarımı düşürenler ağaçlardan atmacaların kanatları sokak aralarında kuruyan örtülerin üstünde çalıyorlar elbisemin rengini yeşil düş adalarımı ormanın içinde koşan küçük kız çocuğu ben miyim? kanatları kırık bir melek ay düşüyor siyah uzun saçlarından uçlarından kırpıyor yıldızlar ışıltısını şimşeklerin gürültüsünde uçuşan ürkek ateşböcekleri samanyolunun gözyaşı yağmurları birazdan söndürecek mumlarını kent sessiz biz mezarda uyuyacağım … rüyam gizli patikalarda toplanan gemiler güvertelerinde oratoryonun bildirileri tüm meşaleleri yanan kürekler başakların sallanan şarkıları geri gelecek çimlerin melodisi mor yıldızlar toplanacak kırmızı tomurcuğun içine yapraklara düşen damlalar ormandaki çiylerin göz mercekleri birazdan yakacak mumlarını kent sessiz bir mezardan uyanacağım Aysu |
yüregine saglık