Ey zalimsatmadık ne etimizi ne de ruhumuzu karanfillerin derildiği ölüm vadilerinde sararınca eleğinde süzülen zaman vurulduk kör bin kurşunla ey zalim kıpkızıl yer ve gökyüzü yağıyor kan ne emanetti gülüşümüz ne de döktük göz yaşlarımızı boşa vurgun yemiş sevdaların sancısıyla karnı burnunda bir aşkla sınandık sınandık da yenilmedik gafil avlanıp düşmedik bulaşık tadı ihanet çukuruna kıymadık canın cananına eğilmedi yere başımız kamburu çıkmış sırtımızda başı dik onurumuz sırtımızı yere değdirmedi ak mı ak namusumuz minnet ettik düne tüketmedik yarından umudu canımız burnumuza geldiğinde kaçmadık zulmünden dünyanın savaştık ölüm getiren her şeyle toslamadık taştan örülen yürek duvarlarına görünse de kaybetmiş iyi niyetimiz şeffaflığımızla kurduk bağdaş yangınlar sofrasında şimdi ateşten kaşıkla kavrulur helâl aşımız..! Sude Nur Haylazca |
kıymadık canın cananına
eğilmedi yere başımız
kamburu çıkmış sırtımızda
başı dik
onurumuz
sırtımızı yere değdirmedi
ak mı ak namusumuz
Başınız asla eğilmesin
duyarlı yüreğinizi ve güzel şiirinizi
kutlarım yürekten
çok güzel anlamlı ve doğru mesajlar vardı içinde
sevgi ve saygılarla