SOLUCAN DELİĞİNDE BİR GÜN
Puslu yamaçların ardı sıra bir tren yolculuğu bekliyor beni
Rayların üzerinde bir önceki günden kalan yağmur damlaları Devasa kavakların sırası boyunca gidiyorum Kılı kırk yararak içimden geçerken gece Ölü ışıklarda yoksul evlerin yorgun duruşu Sigaramın dumanı gibi kıvrılıyor katarlar Düşlerim yitik yıldızlar gezgini Hangi şehrin içinden geçsem Dişlerinin arasında adı yazılı bir künye Sanki hiç takvim yüzü görmeden tarih olmuş her biri Saklı sevdasını Ay’ın bilmece kutusundan çıkartamadan devriliyor gece Yeşili, maviyi ve hatta kiremitlerin üzerindeki kızıllığı artık anımsamayan safağa Bisikletli birkaç çocuk görüyorum vagonun camından Nereye gidiyorlar bu kadar neşeli ? Avuçlarımı uzatıyorum onlara doğru Ama soramıyorum Mavi elbiseli bir kadın mendil sallıyor köhnemiş bir kulübeye Belki de önündeki altın saçlı çocuğa Ona da soramıyorum bir şey Ceketimdeki kırık düğmelerin üzerinde gezdiriyorum gözlerimi Üç renk tutuyorum aklımdan Düşüyorum yolculuktan Zeytin yaprağı yeşili Kiremit kırmızısı Gece mavisi SARP ÖZDEMİR |
buket cihan temür tarafından 6/28/2010 4:32:53 PM zamanında düzenlenmiştir.