AKŞAMDAN GEL SOL YANIMA
Bilmez miyim kurumuş yaprakların o çöl iklimlerinde
Yürüdüğün yollarda menderesler çizen her nehrin adı benim Yönel toprağıma, ıslan çılgın sularımda Bir yan sürmene Bir yan şavşat dumanı Bilenmiş bir bıçak gibi ışıldayan alnını öpmeye geleceğim Gömdüm fırtınalarımı en görkemli çınarların diplerine Sarsan saramazsın gövdelerini Boyları desen üç Adem uzunluğunda Bilsen nasıl buruk bir telaştayım Bilsen ne kızıl bir harman kemençeme bulaşan Ellerinde bir uğultuyla yutulur sessizliğim Bir nazlı can olur gövdem Sıcağında nefesinin Nemli bir karanfilin yeşili gözlerim Bir seni anlatsın isterim bitimsiz öykülerim Adım meçhule düşmeden bir sözüm kalsın yüreğine ilişen Tüketilmemiş bir Haydarpaşa kurayım sana Dumanı sıcak ekmek Titreyişi bir ulu tarih Dostça sarılışı sen gibi Küllerinden yine doğmayı bekleyen kanatları kırık ben gibi biraz Yani demem, demem o ki benim Saatte olmuşken sabahın dördü Kurtaramaz bizi artık bu sevdadan Ne duman olmuş dağlarda bir tulum sesi Ne de Akdeniz’de bir serseri samyeli Unut geçmiş kilitli kalsın acıyan yanında Sen akşamdan gel sol yanıma SARP ÖZDEMİR AKDENİZ DÜŞÜ _2012_ |
ve kendini sulayan uçurum çiçekleri...
kim korkar ki ölümden
sol yanım anmışsa yine seni...
sessizliğimi bozarak, yine beğeniyle... çalışmalarına taşıdığın çizgiyi seviyorum..okumak zevkti...