24
Yorum
2
Beğeni
4,8
Puan
1870
Okunma
onlardı görkemli görüntülerini bir yağmur damlasında yitirenler
en devasa nebularının sonuna sapsarı bir gülümseyiş taşıyanlar
yankısı davudi söylencelerin yalazlı toprağı
ekin çağrısında iklimlerin
nasırlı ellerinden ırmaklar akıtanlar onlardı
günahla doğan hergünü çığlığıyla eriten kehribar renkli umut
tekeselerinde barbarlığın
toprakta henüz kurumamış terin üzerinde doğan güneş çocukları
dağ deviren kırılganlıkların isyan fitiliydiler
ince bir su gibi geceden gündüze erdemle sızanlardı ki onlar
sorgusu bitmemiş bir imleç gibi kayboldular
incinin hapsolduğu yerden mırıldandığı deniz türküsü
düşlerin gerçekleri gotik yaldızlarla bezediği yangın çağlarında
kehanet odunlarıyla kül edilen milat
serüvenci kavgaların cansuyuydular
tanrının arkasını döndüğü topraklara sürdük onları
eş kılıp adlarını bir ölümcül vebayla
tavan aralarında budadık çiçekli dallarını
caydıran iblisler bilip
tarihin en acımasız
en karanlık mahsenlerinde çürüttük bedenlerini
sonrasını unutan beraat travması
evvelini tövbe kutularında tüketen sahte tanrı sevicilerdik çünkü biz
bir izbe bilmecenin durdurulamayan kanaması gibi
unuttuk balçık neslimizi
günah çıkarmayalım artık
sular seller götürsün hepimizi
SARP ÖZDEMİR
5.0
93% (14)
2.0
7% (1)