Şubat Karası Bakışlarda Salâsız Ölümler
Güneş doğarken gözlerinden
Saçların dağılacak mavisi ölmüş şehre Ve Her seferinde fırsat kollayacak gece Gördüğü aşkı yazmak adına Künyesi belli aşklara Menzilsiz ateşler açılacak Kör düğüm olmuş kadere Bir secde kadar yakın duracak Dudağımda ki dualar Gülleri solacak asi ve mavi sokakların Gaybana tutacak nefesimizi Dudakları buruşuk sayfalardan Şiirler yazacağım Kan pıhtısı renginde mürekkeplerden Son gördüğün züleyhanın gözlerinden Bir Leyla doğacak semaya Yıldızlar açacak vardiyası değişmiş günlere Gece koşacak sana doğru hızla Sevgili ... Sevgili... Suskun kalacak şehir Yıkık ve virane Hangi çocuğumuzun saçlarında okşayacağız aşkı Eteklerini toplama Düş’sün artık sevdiğin bakışlar Emanet ettiğin o son veda Düştüğü elvedalara ağlasın Susma bırak artık gözlerini Düşsün gün geceye Ve her gece seni doğursun aşk diye Asırlara uzat ellerini Tutsun tarihi gecikmiş şubatlar Kuşatsın işgale hazır aşk Dört yanı kıyama düşmüş Zamansız ezanlar okunsun Selası vursun yüreğimin Kızıl deniz ikiye bölünsüz Bir yanı sen düşsün Bir yanı ben Ve boğalım beraberce ayrılığı firavun olan düşleri Tutsak tutalım nemrutu Yanalım ibrahimin ateşinde Yada düşelim yusufun kuyusuna Herşey "Aşk" adı altında Züleyha düşsün gözlerinden Leyla doğsun sabahlarımıza Meryemin rahiminden aşk düşeyim Ve son kez Gözlerinde semayı göreyim Şubatı gecikmiş sevgilim Son kez Gözlerinde umudu göreyim Bir İsim ver doğmamış çocuğumuza Beni beraat et Beraber açtığımız oruçlardan Aşk Affetsin " bizi " Gözleri şubat karası Manşeti mahşere kalmış Ayaz sorgusu Şiir düştüğüm teninde Tenin yaksın beni Cehennem ateşi diye Gözlerin cennet değil biliyorum Ama Kefen olarak tenini seçtim Gününü Sen Seç SEVGİLİM... Muhammed Yalçınkaya |