Nalkıran Asfaltlar.
Bir büyü batar dudağına ve biter dünya
Zamanca ortaçağdır. Mekanca kalbin Kalbin ki kentin ortasında kadim bir konaktır Duvarları çıktıkça çıkılan. İçinde Sakalları süt dökmüş asmalar. Dışında Boş vermeyi bilmeyen ısrarlar vardır Konturları koyu mürekkeplerle çekilen hayat Artık adi bir kontrattır. Dünya Düşleriyle dokunup Dişleriyle ısıran aşk gibi bir eylülü bıçaklamıştır Suyu çekilmiş derin nehirlerde kunduzlara Kara solucanların saldırdığı bir yerdir artık o Eskiden etini kessen yenirdi bu dünyanın Tiril ay şafakları. Alnı ak kışları Ve kirazların haziranı vardı. Toplandı Nükleer toplarla taşak geçen yavşaklar Duvarları yıkıp biri birinin diğeri oldular Yeryüzünde yok yere çıbanlar Çıngarlar çıkardılar Murdar şarkılardan sonra sokaklar Kanına giren kavgadan tepetaklaktılar Penisilinden kötürüm kalan çocuklar Hayatla serüvenler arasında kararsızdılar Avunmaktan uslanmanın tam sırasıydı Dolu bataryalarla alıp başını Bağlarda salkım boğmaya gitmenin Ve kesik bir başın hıncıyla şaraptan Aşktan ve bu allahsız dünyadan Hesap sormanın tam sırası Dikilip dimdik bir bakışla üstelik Erimeyen mazotlu küp şekerden Ve kliniklerde kulak zarı diktiren Sağır babalardan hesap sormanın tam sırası Sırası ya O hesabın içinden Bu sözlerle geçen Söz vermiş bir atlıymışım ben. Hepsi bu Nalkıran asfaltlarda atına bile söz geçiremeyen… 762bin10İst. |
haksızlık etmek istemiyorum şire ve kendime
sanırım iyi bir okuycuyum bundan ibaret