ÖLDÜĞÜNDE BU ŞEHRİN ŞAİRLERİ
Yalnızlığın yazgısında
Ismarlama artık yaşamak bana Yoktan yaratılanlardan değilim ben Ki Var olandan pay çıkarmak ne haddime Son aşkın son düeti ve son vedası düştü artık zamana Akılda kalanlar Niceleri niteliksiz hazlardan mutlu oladururken Kimileri Ölü doğar Oysa sokak başlarına çığırtkan çocuklar oturtulmuş Ve Laf ebesi sakiler susmuş İlk Öldüğüm meyhanede Sıradandır artık her gece Ölümü bekleyen ben gidişinde Yalan bir sualdir bu Doğru söyleyenler öldüğünden Değil Yedi iklimin yedi evhamı düştü artık vicdana Ve Sevmek Öldü bir çift eflatun gözde Ellerimiz haz için dokunadurur artık Tenlere Ve dillerimiz haz adına yalan söyler sevgiliye Bu çağda böyledir sevmeler Ki Öldüğümden değil Zaten ölü doğduğumdan Gece helal düşlere uyurken Gün Haram vakitler Bırakacak artık Oysa haramidir yıldızlar Ve Kanatlarından Kan damlatır Anka Bir yürüyüşteyim ve sır söylencesindeyim Bütün savaşlardan mağlup çıkmış Tarumar bir Garnizonun en beceriksiz eriyim Kendimden sual ederken Kendi kanımda siyahı seyreyleyenim Sustuğumdan çağladı aşk Ve Konuştuğumda Öldü bu şehrin tüm şairleri Hepsini ben vurdum Yağmur düşüyor ağırdan şimdi Ölümler yıkanıyor Ölümsüzler yakılıyor |
Kendi kanımda siyahı seyreyleyenim
Sustuğumdan çağladı aşk
Ve
Konuştuğumda
Öldü bu şehrin tüm şairleri
Hepsini ben vurdum
Yağmur düşüyor ağırdan şimdi
Ölümler yıkanıyor
Ölümsüzler yakılıyor
Güzeldi duygularınız dilinize yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun