istanbul
yedi tepeli şehrim
seferinde insanlarımın gün be gün büyür büyürken elleri fukaranın gecekondu zenginin vurgun yeri şimdi başsız insanlarım dolaşır tepesiz şehrimin kalabalık ıssızlığında yankesiciler cepçiler legal illegal hırsızlar işbaşında haliç boğaz ve marmara pislik akar kokar kokar alınan nefes geniz yakar boklu balıklarla beslenir istanbullu tosunlar nohut kömür rüşvetiyle aç suskun bıraktırılmış halkın oylarını imanlı yönetim kapar ondandır yüzlerin karası kışın kapalı ganimet havasında rahmet yerine asit yağması anlamlıdır kara kömür kara yüz imanlı demokraside kara var yitik şehrimin adında asit/ane var söyleyin bana söyleyin dostlar bizansın ne suçu var artık çok şirketli tröst kartel şefleri şehrimin hayalet sessizliğinde fink atar dolgun vucutlu kızlar sikreterlik yapar kesilen deve ve apron hava alanı çağ atlar garantidedir uçaklar imanlı bilim patlar ve duyulur bir anadolu havası uzaklardan fatih ile çemberlitaş arası yakar beni çarşafların karası bir yanda fuhuş öte yanda üfürükçü parası söyle bana gülüm beri yandan öte yana başka yol mu var ağlayan gözlerim istanbul yağar. 4.5.2010 Mönchengladbach. |