Nisa yağmurları
/dilinde mühürlü ihanet
üç kuruşluk yeminler savuran rüzgar/ nisa`ın saçlarından iskeleye yayılan intihar kokusu susuzluğun vurduğu nisan sevdası kirpiklerinde yağmur seken kırılır, bakışlarında dört duvar bakan aynalar el açtığı dualar kadar çaresiz yara gider kanamalı göğsünden parçası düşer bulutun hazırlığına çökse, kim tutacak kardeleni kazımaya çalıştığı yazgı aşkına kıyıdaki yokluğu ıslatan yosun bakışlı ölüm mü ateşli mevsimin tökezleyen şansı vurmazmış cesedi kıyıya can kırıklarının ve güz kokulu güllerin kendi iç koğuşunda ötelerin dışa açılmayan pencereleri beyhude, göstermez yüzünü güneş cesaretsiz adımların katli bekleyişler ki açılmayan tomur baharlara borçlu bir kadın ağlar yalaza uzandığı dar`ında ne kadar da yabancı y/amacına Sude Nur Haylazca |