Secdeye Seken Kuşlar“Yüreğin kıbleğahım dönerim tur dağında” “Cümle melekler pervane ateşinde harında” batının esiri değildir insanoğlu akıl ihsan eyledi cümlemize yaradan gözlerden süzülen her damla yaş değerli ayaklarda aşınan keçi derisi çarıklar sıvası dökülmüş gönül bekçileri kapıları aşındıran her sohbet değerli inadına bu serüven bir meleğin kanatlarında seyr-ü sefa hava boşluklarında zorlanıyor seyahat bulutlarla temaşa ediyor kuşlar kimi kanadını yoluyor dertten kimi de secdeye yüz sürüyor pervane döndükçe sazendeler kalburla su taşımak gibi hayat toprağa ekilmek gibi kökünden önce geçimini sağlar organik sonra üşümesin diye yağmurda üstüne örtülür bereket ana sıcacık yani ondan gelen ona kul derinlerde “dost dost diye nicesine sarıldım” “benim sadık yarim kara topraktır” der Veysel gönül gözüyle dilinden yaşamak sabır verir insana öyle gemler vurur ki iradesine bütün şehvet duraklarında mimlenir ve bütün iyi niyetlerde demlenir musalla durağında herkes eşitlenir 20.04.2010 bütün mesafe iki metre kefeni giyince eşitlenir kimse götürmez dünya mülkünü kimse Karun kalmaz saf altınlarda yüreği yanık kuşlar gibi vurur kendini secdeye |
"HESAPLAR ÖDENİR
Bir sıkımlık canın bile kalmaz musalla taşında.
Bu kibir, azamet neye, hayrola?
Kurnazlıklarla kıvırttıysan hesabını dünyada.
Çekeceğin vardır elbet, gerçek hesaplaşmada!"
demiştim.
Bilgece, anlamlı, derin şiirinizi paylaşmaktan mutlu oldum.
Candan tebriklerimle.