Geçirgen Çiçekleri Yara Sanmıştım
Geçecek biliyorum!
karşı sokağın tantanası alaz bir badirenin ellerinde süslendim aynası/ sakin kumların ferahlığı önce gidiyorduk seviştiğimiz yerlere ayak altı gülüşlerinde gizli seslerimiz buğün ne güzel güneş; açlığına susamış karanfiller zambaklar beyaz gelinliğinde şilteye düşmüş perdeler yanık ter kokuları sarmış naftalin kokulu yastıkları bu elleri sallayan çocuk bu kedileri besleyen kadın acıları süsleyen terzi göz ucu sevmelerine karışmış altı üstü aymazlık vurdumduymazlık çingene telaşı geçtim sokaklarının kirli elzem çocukları sarı kantaron bildim otu el nasırı göz kusuru oysa geçirgen çiçekleri yara sanmıştım kendi ikliminde... |