TAKLİT ve GERÇEK
Öyle akıllar var ki, akıllara ziyandır,
Yanlışları yanlıştan, daha yanlış duyandır, Bunların en kötüsü, akılsıza uyandır, ---Ahmakların derdine, asla derman bulunmaz, ---Ben insanım demekle, gerçek insan olunmaz. Taklitçi Müslümanlar, Taklidi aşamadı, Eskimiş elbiseyi, yırtıp yırtıp yamadı, Şu ihtişama bakın, Firavun yaşamadı, ---Bunlar fukaralıkla, iftihar edemezler, ---Zenginlikle övünür, yoksula gidemezler. Peygamber anlaşılmaz! süslü püslü sözlerle, Bir lahza fasılasız, yaşanmalı özlerle, Her tarafta görmeli, ayan açık gözlerle, ---Kör olan nerden bilsin, tarihlerle avunur, ---Müslüman’ca yaşamaz, hep İslami savunur. Sevemiyorsan onu, her şeyinden ziyade, Nereye kadar gider? Kuru lafla ifade, Suratına çarparak, edilirse iade, ---Senin halin nicedir? Bilesin ki birader, ---Hem Allah’tan gafilsin, hem Resulden bihaber. Onu taklit edenler, elbet bir gün uyanır, Ahlakı Resul olur, Hak nuruna boyanır, Allah’ı dost edinir, yalnız ona dayanır, ---Şüphe kendinden gider, kalbi itminan olur, ---Bu dünyadan göçmeden, irfan cenneti bulur. İstisnalar var elbet, onlara kurban canım, Tevhit nedir bilene, helaldir benim kanım, Mukallidin yüzünden, sızılıyor her yanım, ---Halil gibi ateşim, Eyüp gibi derdim var, ---Hamdolsun ki; Muhammed Mustafa’dır bize yâr. Kur-anın her sözünü, kendi özünde duyan, Mallarını canını, Allah yoluna koyan, Nefsiyle cihat edip, Resulûllah’a uyan, ---Gerçek izini sürer, ayrılmaz arkasından, ---Bırakmamak üzere yapışır hırkasından. Elbette ulaşamaz, beşer onun dengine, Boyanmak kolay değil, Muhammed’in rengine, Çekidüzen verseler Müslümanlar kendine, ---Allah müşrikten uzak, müminlere yakındır, ---Yaralı sen nefsini, şirk etmekten sakındır. 18.04.2010…….Mustafa YARALI |
Öyle akıllar var ki, akıllara ziyandır,
Yanlışları yanlıştan, daha yanlış duyandır,
Bunların en kötüsü, akılsıza uyandır,
---Ahmakların derdine, asla derman bulunmaz,
---Ben insanım demekle, gerçek insan olunmaz.
Taklitçi Müslümanlar, Taklidi aşamadı,
Eskimiş elbiseyi, yırtıp yırtıp yamadı,
Şu ihtişama bakın, Firavun yaşamadı,
---Bunlar fukaralıkla, iftihar edemezler,
---Zenginlikle övünür, yoksula gidemezler.
Peygamber anlaşılmaz! süslü püslü sözlerle,
Bir lahza fasılasız, yaşanmalı özlerle,
Her tarafta görmeli, ayan açık gözlerle,
---Kör olan nerden bilsin, tarihlerle avunur,
---Müslüman’ca yaşamaz, hep İslami savunur.
Sevemiyorsan onu, her şeyinden ziyade,
Nereye kadar gider? Kuru lafla ifade,
Suratına çarparak, edilirse iade,
---Senin halin nicedir? Bilesin ki birader,
---Hem Allah’tan gafilsin, hem Resulden bihaber.
Onu taklit edenler, elbet bir gün uyanır,
Ahlakı Resul olur, Hak nuruna boyanır,
Allah’ı dost edinir, yalnız ona dayanır,
---Şüphe kendinden gider, kalbi itminan olur,
---Bu dünyadan göçmeden, irfan cenneti bulur.
İstisnalar var elbet, onlara kurban canım,
Tevhit nedir bilene, helaldir benim kanım,
Mukallidin yüzünden, sızılıyor her yanım,
---Halil gibi ateşim, Eyüp gibi derdim var,
---Hamdolsun ki; Muhammed Mustafa’dır bize yâr.
Kur-anın her sözünü, kendi özünde duyan,
Mallarını canını, Allah yoluna koyan,
Nefsiyle cihat edip, Resulûllah’a uyan,
---Gerçek izini sürer, ayrılmaz arkasından,
---Bırakmamak üzere yapışır hırkasından.
Elbette ulaşamaz, beşer onun dengine,
Boyanmak kolay değil, Muhammed’in rengine,
Çekidüzen verseler Müslümanlar kendine,
---Allah müşrikten uzak, müminlere yakındır,
---Yaralı sen nefsini, şirk etmekten sakındır.
18.04.2010…….Mustafa YARALI
Rabbim o gönlü dahada coştursunki bizde bu kadar güzel şiirleri okuyabilelim.
Tebrikler üstad