Mustafa’nın Balaları
“İncecikten bir kar yağar tozar Elif Elif diye”
“Paslı hançer kalem olmuş yazar Elif Elif diye” Balam yüreğimin en derin yerindesin kaldır deniz mavisi gözlerini nar gülüşlü çocukların müsameresini kımıldasın mübarek ellerin yerinden öksüz yurdumun deliklerine yamaydı Analar kurşunlarına siperdi Aslan yiğitlerim serinden böyle değildi eskiden Bayramlar 23 Nisanlar,19 Mayıslar,30 Ağustoslar gökkuşağına renk çizerdi çocuklar Ali’ler,Ayşe’ler,Fatma’lar Balam sarı saçlı Mustafa’m her şehit töreninde eriyorum ve her sana uzanan dilde öfkeliyim gözyaşım sayfalar dolusu birikti nevrimde ince sızılarım kaldı dilsiz karanlıklarda bütün örümcekler bitimsiz duraklarımda öfkeliyim böyle değildim eskiden sırtıma taş yüklense taşırdım onurumun duraklarındaydım vatanımın ciğerleri duman olmadan önce büstün kırılmamıştı ilkelerin talansızdı onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, câhil, hakîm ve çocukturlar Nazım Hikmet 22.04.2010 Dipnot: yorumsuz |