KURGUDAN İBARET
Bu şiirde ne varsa bir kurgudan ibaret.
Ne duruş var yazanda ne zahirdir şiiri. Nihayet anladım ki bende yokmuş maharet, Bir tutmak gerekirmiş kömür ile safiri. Yapmazsan, iflas ile halin olurmuş ibret. Üstadım da demişti, “Bak kendini yıkarsın, Karanlığın içine boşa kurşun sıkarsın, İnançtan kalelerin birer birer yıkılır, Yerle yeksan edilir içinde ne var ise. Doğru olan diline binlerce mıh çakılır, Giydirilir üstüne kolsuz beyaz elbise, Kendi ruhun içinde bir hücreye tıkılır, Tıkılmakla kalmazsın hep taşlanır kafesin, Soytarılar içinde lal olur gönül sesin. Ruhunla Kerem gibi mısraların içinde, Yanarken, yanılana dönmeyi öğrenirsin. Cevahirdir bildiğin kalemlerin ucunda, Yalan yanlış gördükçe bakmaktan iğrenirsin. Birde fail olursun nam-ı inkâr suçunda. Nihayet meydanlara giyotinler kurulur. Hem de senin dik başın dost eliyle vurulur. Sonra ölürsün çırak, cemaat gözyaşları. Saffın arka kısmında doğrunun boynu bükük, O der ki fısıldayıp, “Yanar mezar taşları, Makberini çökertir içindeki büyük yük, Çünkü onun kalbinde sustu şiir kuşları,” Lakin duymaz kimseler ve görülmez gözleri Sen hep suçlu kalırsın” olmuştu son sözleri İHSAN TURHAN |
takipteyim çok özel bir kalemsiniz yazabilen yüreğe selam olsun
saygımla