Kırık kanatlarBir bankta bir karede biri çağırır geçerken eski takım elbiseli elinde sigarası oturuyor seslenir geçerken Ya da sadece işaret ediyor aslında acelece geçmelisin hiçbir şey ve hiç kimse gibi çağırıyor ya oturmak zorunda değilsin yanına bakarsan gülümseyerek acırsın Ne kadar gülümsersen o kadar acırsın ne kadar acırsan o kadar gülümsersin çaresiz kalırsın oracıkta dondurulmuş gibi gülümseyen Çocuklar yakında oynuyorlarya Yoldan geçenlerde var Sessizce Kuşlar uçuyor bir ağaçı terkedip Başka bir ağaç için Ve bilirsin asla oyun oynayamayacağını bir daha şu çocuklar gibi asla geçemeyeceğini bir daha Sessizce Bu geçenler gibi asla uçamayacağını bir daha bir ağaçtan baska bir ağaca afacan kuşlar gibi aşk uçar belki Ama senin kanatların kırılır zamanla hatırla yağmurlu bir gündü gülümseyerek yürüyordun Başı döndürülmüş dereler gibi durmadan yağmur yağıyordu karşılaştık Gülümsüyordun gülümsüyordum tanışmıyorduk bir ağacın altına sığınmış iki yağmur damlasıydık kızma eğer sen diyorsam sevdiklerime sen diyorum Hatta sadece bir kez görmüs olsam bile sevişenlere sen diyorum tanımasam bile adlarını Yağmur yağıyor durmadan Daha önceki yağmurlar gibi ama aynı değil her sey eskidi sanki yas yağmuru gibi ıssız korkunç bir yağmur Hatta fırtına bile değil Basitçe bulutlar iste köpekler gibi toprakta can veren kimsesizce uzakta çürüyecekler artık her şeyin bittigi Uzak çok uzakta |
iki yagmur damlasına aşkın iksiri karışmıştı seldi adı gözü görmez her şeyi kendine katandı
çok çok güzeldi kutlarım saygılar efendim