DİL ve ANLAYIŞ
Konuşulan tek bir dil, anlayışlar farklıdır,
Hiç kimsenin suçu yok, tüm bireyler haklıdır! Ya kavrayış özrüm var, ya da bir sır saklıdır, Ben kendime yabancı, öz yurdumda garibim, Bilinmeyi istemem, öğrenmeye talibim. Kıtlık yok ya insana, her taraf insan dolu, Hepsi etten kemikten, hepsi Allah’ın kulu, Bir dost bulmak için denedim de her yolu, Hak etmedim ki zahir, aradım bulamadım, Herkes çok şey oldu da, ben insan olamadım, Âlemle uğraşmaktan sıra bize gelmedi, Boyumuz güdük kaldı, şanımız yükselmedi, Allah’ı nerden bilsin? Nefsim Rabbi bilmedi, Herkesi tenkit ettim, geçimsiz oldu adım, Kimse ikna olmadı, boşa emek harcadım. Önce yoldaş sonra yol, yoldaşta yok, yolda yok, Somutsuz soyutlarla yol gösteren yoldan çok, Dirliğe açlık çeken, birliğe nedense tok, Hurafeler üstüne hurafe ekliyorlar, Sorumluluktan kaçıp, mucize bekliyorlar, Kanaatkâr değiliz verilen paydan yana, Bu nasıl ihtiras ki? Ya Rabbena hep bana! Şeytanın zaptında mı, ne oldu ki insana? Şu dünyanın zevkinden, kimse taviz vermiyor, Ya çıkarına terstir, ya da aklı ermiyor, Her neyimiz var ise bedeli ödendi mi? Ya da bir başkasının hak hukuku yendi mi? Vicdanımda hesaba çekemedim kendimi, Kime nasıl sorarım haramı helalini? Mallarının, mülkünün, saltanat vebalini. Ne zaman ki gözlere körlük mührü vurulur, Şeytanın bulandırdığı bu hava zor durulur, Gönüllerde terazi ancak Hak’la kurulur, Hiç kimse razı olmaz fırsatın kaçmasına, Elindeki varlığın yok olup uçmasına. 30.03.2010........Mustafa YARALI |