Söyler misin Sen nasıl kokuyorsun?Kimsin? Nesin? Necisin? Hiç tanımıyorum Sen’i… Neredesin? Neylersin? Hangi zamandasın? Hiç bilmiyorum Sen’i… Hiçbir Şirin’de göremedim Sen’i… Bulamadım… Bazı, bir gülün kopan yaprağıydın, Bazı, geceyi aydınlatan dolunaydın, Bazı, soğuk düşlerimi ısıtan sobaydın, Bazı hayaldin, bazı rüyaydın… Gel gör ki; Sen ben de hiç gerçek olmadın, Olamadın… Kimi gözyaşımdın, Kimi kırık kanadımdın, Kimi duamdın, Kimi bedduamdın… Ne var ki; Sen ben de hiç var olmadın, Olamadın… Yeri geldi pes edişimdin, Yeri geldi direnişimdin, Yeri geldi seslenişimdin, Yeri geldi özleyişimdin… Lakin; Sen bana hiç gerçek olup gelmedin, Gelemedin… Sensindir diye başkalarının elini tuttum. Kafamda bir sürü senaryo kurdum. Kaç tanesinden sensindir diye, bir sürü laf yuttum. Neylersin ki hepsinde Sen’in susuzluğunla kurudum… Söyler misin, Sen kimsin? Nesin, necisin? Neredesin, neylersin, hangi zamandasın? Gerçekten var mısın? Varsan tam şimdi mi varsın? Yoksa benden önce mi vardın? Ya da sonra mı var olacaksın? Hangimiz geç kaldık? Söyler misin, biz kime ne yaptık? Neden bir birimizden bihaber yaşıyoruz ve de yaşadık? Kimin tavuğunu kışladık? Kimleri kınadık? Kimlerin ahını aldık? Lütfen söyler misin, biz bunları hak edecek ne yaptık? Sen benim alın yazımsın, alnımın yazısısın. Ey alnımın yazısı söyler misin, şimdi Sen ne yaparsın? Sen de, ondan bundan beni arar mısın? Dağlardan taşlardan beni sorar mısın? Belki ulaşır diye, bilinmeze mektup yollar mısın? Ne de olsa ben de Sen’in alnında yazanım; Gelmiyorum, Seni bulmuyorum, Alıp kaçmıyorum, Çağrılarına kayıtsız kalıyorum diye, Sen de bana kızıyor musun? Özlüyor musun? Ağlıyor musun? Birileri sorunca susuyor musun? Hayallerinde düşlüyor musun? Hadi ne olur söyle, şimdi ne yapıyorsun? Varsın Sen biliyorum. Hep sesini duyuyorum. Hiç bilmesem de Sen’i, bak tam şimdi elini tutuyorum. Bak şimdi de gözlerine bakıyorum. Hadi ne olur gel, Sen’i bekliyorum. Neredeysen hadi artık gel. Ben yoruldum. Ferhat gibi olmasa da dağlara balyozumu vurdum. Mecnun değilsem de ben de aklımı unuttum. Sen yoksun diye herkeslere gönül koydum. Ancak artık yoruldum. Bir insan susuz ne kadar yaşar ki? Senin susuzluğunlar bir ömür geçirdim. Ben hep Sen’i bekledim. Hadi bir Şirin’lik yap, gel peşimden Sen’de. Leyla’nım diyorsan, hadi gel artık be. Ben tükendim. Kaybolup gittim. Gidişim son gidiştir. Gidip de dönülmeyecek tek yerdir. Beni yolcu eden Sen’in hasretindir. Hadi ne olur gel son dakikada. Filmlerdeki gibi vazgeçeyim gitmekten. Şımarayım biraz. Sonra nazlanayım. Sonra da hesap sorayım San’a… Sonra basayım bağrıma. Başımı yaslayım omzuna. Hadi ne bakıyorsun, saçımı okşasana. Okşarken bana Türkü mırıldansana. Ya ne duruyorsun öyle? Say ki seninle yeni doğdum. Daha küçücük çocuğunum. Bir az çocuğunu şımartsana. Kokundan koklatsana. Koku dedim de; Söyler misin Sen nasıl kokuyorsun? Hadi gel artık alın yazım , n’olursun… |
şaşırdım desem yalan mı olur acep:=)
bence burdaki .anlamlar geçmişten ve şimdiki zamandan bahsediyor..hem geçmiş zamanın özlemi..hem gelecekte birlikte olmak istediği sevgiliyi özlediği...
kimsin ?????????????/
nesin ?????????????
necisin???????????????
sen şair...
yine anlatım güzel biraz daha vurgular belirtilmeli..nacizane...