Aynı GünlerBugün günlerden çarşamba. Herhangi bir çarşamba yani. Sen hangi gün gitmiştin bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum. Gitmiştin ve bitmiştim. Şimdi bu çarşamba da yoksun yani. En nihayetinde sigaraya başladım. Evinizin manzarası olan mezarlıkta; Üç şarkı ile on dal da sigara içiyorum. Mermer fabrikasında iş buldum idareten çalışıyorum. Jandarma astsubaylık sınavına beraber gitmiştik ya Samsuna; Hah işte onu kazanmışım, eğitime başlamak için gün sayıyorum. Yakında bu şehirden de gidiyorum. Gidince mezarlığa gelemem diye günde bazen üç kere geliyorum. Ne yalan söyleyeyim çok özlüyorum seni. Ama biliyor musun yavaş yavaş unutuyorum sesini. Ben sadece mezarlığa geliyorum. Tesadüfen o ara balkona ya da pencereye çıkarsan seni görüyorum. Çıkmazsan da boş pencerelerinize bakıp, gidiyorum. Şimdi ne yapıyorsun, nasılsın yemin ederim bilmek istemiyorum. Çok kırgınım. Boktan bir ayrılığı seçtin sen. Yoktan bahanelere kandın ve sen bana hiç inanmadın. Kendi yalanlarını, yaptıklarını hep hayra yordun. Benimse yapmadığım bir şeyi bana yakıştırıp yok oldun. Kolayı seçtin. Nankörlük yaptın. Gözümden de düştün yüreğimden de. O kadar hissiyatsızım ki sana artık. Ölsen, yani ölsen de şu mezarlığa gelsen; Sigaramın her izmaritini toprak diye üzerine atarım. Tek bir dileğim var Allah’tan; bir gün gerçeği gösterirse sana: Seni kendi yaptığın o nankörlüklerinde süründürsün... |