Denize Mektuplar 2Merhaba yeni bir günün başlangıcı sevince açılan penceremdeki ışık nasılsın nasılsın susuşlarında bile büyüttüğüm umudum yedi veren çiçeği sen olmalıydın şimdi sabah kahvelerinin önünde beklediğim sen olmalıydın boğazın sularına karşı sabah kahvaltısı yaptığım karşımda gülen gözlerinde yeni dünyalar yeni hayaller kurduğum sen olmalıydın ellerinden tuttuğum sıcaklığını içime çektiğim sen olmalıydın gözlerim yoruldu uzaklara bakmaktan yollarını gözlemekten sallanıp gelişini görmek ne güzel olurdu salına salına önce kokun gelmeliydi ciğerlerime seni beklerken bile düştüm düşlere aşkın yeni yüzü içimde kıpırdayan hasretim şu an seni bekliyorum bu seninle dolu zamanlarımda hiç seni düşünmediğim boş bir anım bile kalmasın istedim hep seni düşüneyim hep seni yazayım hep sana açılsın kollarım yüreğim hep seni sevsin gözlerim seni özlesin kim ne derse desin seninle doluyum ben seninle kalabalık seninle mutlu aşksız geçen günlerimin yaralarını seninle sarıyorum şimdi seninle dolup dolup aşka taşıyor yüreğim Senin sesini duymayınca içime karanlıklar çöküyor bilmediğim kabuslarla uyanıyorum sabahları artık deniz var diyorum denizim ben sende boğulmasını da bilirim bilirim sende köpürmesini en az senin köpürdüğün gibi aktığın gibi yüreğimin ırmaklarına senle doluyum ben sende buldum mutluluğu ben sende buldum aşkı korkusuzca sevmelerini sabahlara karışıp giden sesini sevdikçe bütün dallarım çiçeğe durdu iyi ki varsın sen ne güzelliksin böyle beni de güzelleştiren beni yalnızlıklarımda kucaklayan ellerimden tutup kırlarda koşturan ellerimden tutup denizin içinde o küçük tekneyle kürekler çektiren canım aşkım hala gözümde tütüyor o güzel yüzün o kadar özledim ki seni sanki bin yıldır seninle yaşıyorum sanki yıllardır kollarımdaki sendin sen ne büyük ve eşsiz bir güzelliksin böyle seni seviyorum tek kelimeyle güzel bir gün diliyorum her anım seninle geçiyor görüyorsun işte seninle atıyor kalbim seni seviyorum ey büyük aşkım. sensiz şaşkınım öpüyorum dudaklarından ve aşka hasret her yerinden aşkımla kal bir tanem… KARANLIĞA KALMA kınına girmeye çalışan bir hançerden önce dalıyorum güne gün eksilmeye başlıyor bütün bildiğim sokakları unutup yeni bir yolun sen olduğunun henüz ayrımında değilim bil ki ihanetin açtığı yaradan ilerliyor gül ötesiz kaldım kendini bende soğutmayı deniyor dünya kan ve ateş yan yana cesetler yana yana sığınaklardan kaçıp sığındık aşka dağ sende susuyor çöl bende çocuklar yetim kalıyor her yerde karanlık kendini kral sanıyor zaman kendini tanrı tanığımdır kuşların ağlamaları yağmur yağmaya hazır durur gözlerinde akşam kararmaya hazır durur aşktır çürür tenden önce ışık uyur özgürlük değişmeyen bir kanundur bahar hala bir daldır soldukça gül sustukça bülbül zaman eskide tartar kendini gün gecede yorulur aşk dudakta durur çiçeğe umut gözlerde yaşlanır sabırdır yanılgıdır yenilgidir tarih acıyla aşkın sevişmesidir umut şarkılardan arda kalan yalnızlıktır küçük harflerle kurduğun cümlelerde eskir zaman taş yerinde değil yürekte ağırdır bahardır beni kışkırtan seni sevmeyi merhamet sanıyor birileri birileri seni yalana yazıyor yanlışa oysa aşka yazsalar çiçeğe duracak sevdan göğüslerinde çocuklar çoğalacak büyümeyi bir öğretebilsen çocuğa ölümden uzak duracak sevdiğin bütün renkler bir bir doğuracak ışıkta bir umuttur gelecekte aşk da bir mabet bir boşluğa yaslama kendini yanılırsın ateş seni yakmaz aşka doluysan aşka doluysan unutma gülümsemeyi karanlığa kalma akşam koyu bir kızıllıkla vurur kendini ruha teslim olur beden aşktır ölen ilk sonbaharda düşen yapraktır kirli bir bedendir toprağa can veren itilmeyi bilmez dudaklar cam kırılmayı senden öğrenir kendini çeker kalabalıklardan eski bir fotoğrafta unutulur mekan akşam gecikir sen gelirsen sabah uzar oysa aydınlık bütün sabahlar bütün şiirler yalnızlık yalnızdık bir zamanlar sen elimizden tutana kadar özlenebilir bir hasretsin sen ölümden uzak durmuş bir bakış öznesi geçmişin ve geleceğin bir tutam çiçeğin kokusu düşünü hatırlat bana her sorunun anlamı ol her denizin kıyısı her çiçeğin saksısı ol toprağa tütünü sevdir üzüme şarabı insana aşkı sevdir insana hayatı aşk deyince sen aklıma gel alışkanlık deyince tenin gelsin teninde bütün ölülerim dirilsin ey aşk sen ne güzel bir dinsin Denizim seni çok özledim Senin delin İsa İnan |
birileri seni yalana yazıyor
yanlışa
oysa aşka yazsalar
çiçeğe duracak sevdan
göğüslerinde çocuklar çoğalacak
büyümeyi bir öğretebilsen çocuğa
ölümden uzak duracak
sevdiğin bütün renkler
bir bir doğuracak
.............
aşk dudakta durur çiçeğe
umut gözlerde yaşlanır
sabırdır
yanılgıdır
yenilgidir tarih
Ne okulu,ne bilgesi vardı yaşamın acıların imbiğinden damıtıldı yüreklerimiz.Sabırla,umutla,aşkla...Oysa aşka yazılmak varken yalana yazdılar.Yanılgının içinde tomurcuğa duramadı çiçeklerimiz.Fotoğraflarda kalan tarihin yenigisi toprakta lekesi silinmeyecek utançtı.
özlenebilir bir hasretsin sen
ölümden uzak durmuş bir bakış
öznesi geçmişin ve geleceğin
bir tutam çiçeğin kokusu
düşünü hatırlat bana
her sorunun anlamı ol
her denizin kıyısı
her çiçeğin saksısı ol
toprağa tütünü sevdir
üzüme şarabı
insana aşkı sevdir
insana hayatı
Aşk'a tapan yüreklerin atışı umuttur ölüme karşı duran
bir tutam çiçek kokusu,
tüm zamanların öznesi,
çiçeklere saksı,
aşkın insana,insanın hayata geçişi gibi......
Yüreği aşk; dallarından zamana üfleyen değerli şair dostum rüzgarınız sımsıcak dokunuyor,siz esin estikçe dallarımızdaki bülbüller şarkılara dursun.SEVGİMLE SAYGIMLA