ŞİŞEDEN YANSIMASI AYRILIĞIN
(hala içime çektikçe ayazını bursa’nın
içim hatıralarınla dolar taşarım sana...) Ne vakit aştan söz açılsa Elim cüzdanımdaki resmine gider, Ağlamaklı olurdum. Sabahı iyice belirginleşip ayazı kırıldığında Muğla’nın artık herşeyi çift görmeye başlardık. Dönerdi herşey Gece gündüze dönerdi Baban ufkun sisli çizgisinden balıktan dönerdi. Dönerdi dünya. Dünyanın senin etrafında döndüğünü o zaman bilirdim. Zaten ne vakit bir şaraba yazılsak Şerif kendinden geçerdi. Gözü yalnızca önündeki şişeyi seçerdi her defasında; "Bir kuru canın var En fazla onu alabilir," derdi. Öyle olmadı ama Ruhun bedenden ayrılması canın çıkması demek değilmiş Canın bedenden çıkmasından öte bizi vuran gidişinmiş... Aslına bakarsan durur yüzüğün hala cüzdanımda Ne bakmaya cesaretim var Ne de bırakmaya... Cihat KIRDAR 31.12.2009 ERDEK |
Beraber aldığımız yüzüğü ,
Bana verdiğin ;
O ’ kurumuş gül goncasını ,
Bana hediye aldığın ;
Kalemin kutusu içerisinde saklıyorum ..!
Arada bir bakıyorum ,
O’ üç tutam eskiye....!
AİK’ya 21.Aralık.1983 Ankara