Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
beyaz adamlar kadar vahşi bir istilâdan rûcuya açıyorum altın kanatlarımı ve mayıs çiçeği’ne emzirdiğim belâdan arta kalan sükûtla ateşler kürüyorum eyerledim kamlarla al yele atlarımı savaş boyalarımı yeniden sürüyorum’
kalem zalim söz yaman vakit zebûn san’atı karanfil hüznü döker parmağımda sayfalar gözlerim bahira’nın masmavi saltanatı müjdelediğim kervan sanrılarımdan sürgün koruganı yıldırım zeytin gözlü gülizâr dindirir tüm acımı alnıma çarpan mührün
işmarlı sahraların mağrur kum tepeleri ve baç kesiği olur geride yalpalayan bir yanım han kuytusu diğer yanım seferi diyabetik isyanlar salıncağı nimetim kalan benim gülizâr av ateşinde ziyan yel yepelek gülüşüm gülüşün kadar yetim
yağmur misâli yağar bozkır solgun rengime yüzümdeki sündüzü ikmal eder toynaklar hûruç mevsimi saklı haritam lime lime adını andığımda devinir durur â’raf ay dolun yüreğimi gezlettiğim gülizâr kıpkızıl bir âyine yorgan döşek her taraf
gölgesi gökkuşağı dehrin zembil külünü dilimle tütsülerim gecelerde simsiyah hâfıza kaybı keyif çektiğinde tülünü ne pencereler ûryan uyurgezer sersefil dönen kimdir gülizâr ceffelkalem her sabah bir semâzen azmiyle başında kandil kandil
kara akçaya yakın saçar da gümüşünü yırtar gözbebeğimi düşe kalka bir nergis sorağın ihrâmını mâziye gömüşünü üveyikler seyreder ağlamaklı bîsebep pamuk dilli gülizâr dosta kalmaz bu meclis kalmaz bu dârr-ı ahvâl bu edep bu mürekkep
başucumda ibâdet mâvera sürmesine taşınır sırılsıklam sarı çiğdem koyaklar dal-kılıç yaylaların o doğurgan sesine al kısraklar süzülür alevden avaz avaz damar çatlatan kimdir ardın sıra gülizâr ardın sıra inleyen buza kesen bembeyaz
heybemde nasır tutar çağlayan zikirleri râm olur bir ummâna yosun yeşili sebât şakk-ı kamer bakışlar sapanlarken her yeri kantaron sofralarda otanır yaralarım sinen benim gülizâr bir yarım cevvâl cevat yılgın dehlizlerimde yokluğun diğer yarım
tenimde boz-bulanık sergin hırka sandığı veysel emanetinde mahşer mührü vuslatlar göğsümde gönüllerin kadifeye bandığı kan kırmızıgüllerden bir hazan ılık ılık geldim sen gelme sakın kal köşende gülizâr kıyına vuran gövdem yirmialtı aralık
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bir yirmialtı aralık hislenişi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
bir yirmialtı aralık hislenişi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
heybemde nasır tutar çağlayan zikirleri râm olur bir ummâna yosun yeşili sebât şakk-ı kamer bakışlar sapanlarken her yeri kantaron sofralarda otanır yaralarım ... böyle yazmak maharet ister.. kalemin önünde eğilmek gerek
Kutlarım şairim bu sizin okuduğum ilk şiiriniz bundan sonra her şiirinizi okuyacağımdan emin olabilirsiniz kendime iylik olsun diye sizin de emeğinize saygımı göstermek için yoksa başka bir sebepten değil saygılar başarılarınızın devamını dilerim
Kıymetli şair kıymetli kalem saygılar sana Günede yakışmış şiirin vuslata hasret asrada... Kalacaksa edebiyat adına yarınlara emanetler işte kalsın bu dizeler ve anılsın hürmetle ya'd edilerek bu öpülesi eller... Saygıyla kutlarım eserinizi ve Rabbim daim etsin ilhamınızı hisseden gönlünüzü... Allah'a emanetsiniz kıymetli şair,selam ve dua ile
21 Aralık 2009 da yazılan bir şiir... Ve 26 Aralığı işaret eden bir şiir... Nedir diye sormayacağım 26 Aralık günü gelmeden bu denli hislendiren şiirin gizini..
Sadece beğeniyle okuduğum bu şiiri kutlarken "Allaha emanet ol!" diyeceğim; yeniden şiirlerini sayfada görme dileğiyle...
21 Aralık 2009 da yazılan bir şiir... Ve 26 Aralığı işaret eden bir şiir... Nedir diye sormayacağım 26 Aralık günü gelmeden bu denli hislendiren şiirin gizini..
Sadece beğeniyle okuduğum bu şiiri kutlarken "Allaha emanet ol!" diyeceğim; yeniden şiirlerini sayfada görme dileğiyle...
GÜNÜN ŞİİRİNİ "TESPİT EDENLERİ" BU İSABETLİ KARARLARINDAN DOLAYI YÜREKTEN KUTLAMAKTAYIM... * CİDDİ EDEBİYAT SİTESİNE YAKIŞAN DA BUDUR... * HAKAN'IM.. CAN KARDEŞİM... HEP MÜKEMMELE KOŞASIN E Mİ! * TEKRAR TEBRİKLER...
MustafaCeylan tarafından 12/22/2009 1:23:33 AM zamanında düzenlenmiştir.
öncelikle hoşgeldin ağabey... senin için söyleyecek çok söz var... burada tüm hece şiiri yazanlar özellikle ve özellikle hakan ilhan kurt'u ( seni ) okumalılar diyorum... çok büyük bir değersin ağabey ben farkındayım... Ve sende hak ettiğini fazlasıyla alacaklardan olacaksın inşALLAH ...
heybemde nasır tutar çağlayan zikirleri râm olur bir ummâna yosun yeşili sebât şakk-ı kamer bakışlar sapanlarken her yeri kantaron sofralarda otanır yaralarım sinen benim gülizâr bir yarım cevvâl cevat yılgın dehlizlerimde yokluğun diğer yarım
Hakan İlhan Kurt Bey özellikle takip ettiğim çok değerli bir kalem .Öncelikle hoşgeldiniz Hakan Bey.Uzunca bir süredir yoktunuz.Madden manen iyisinizdir inşallah.Rabbim sıkıntıları üzerinden ırak etsin.Şiirinizi dikkatle okudum.Zaten her bendi sizin şiiriniz olduğunu gösteriyor.Gerçekten kendinize has bir üslubunuz var.Kafiye örgüsü yine size özel seçilmiş.Böylesi uzun soluklu bir şiirde anlamın baştan ayağa kopmaması büyük bir kabiliyet gerektirir.Şiirinizde dikkatimi çeken altına atılan tarihti.Elbette size özeldir.Bu kıymetli eseri bizimle paylaştığınız için teşekkürler.Saygılarımla...
Abartmıyorum ;bu şiir mükemmelliğin sınırlarını zorlamıştır. Ben kendime"şiir böyle olur" dersini verdim. Saygı ve selamlarımı arz ediyorum. Hasan DEMİRCİ
"Simsiyah bir sayfada bembeyaz bir yazıyla" gülizâra seslenen bu sesi çok ama çok özlemiştim. Kaç ay oldu bilmiyorum.Siteye her girdiğimde gözlerim hep seni aradı.Şükür kavuşturana diyorum. Hoş geldin, iyi ki geldin Hakan ağabey. İmrenerek okuduğum şiirine söylenecek fazla bir söz yok, tebrik ve takdir etmek dışında.Kendine has kafiye örgüsü, kafiyeleri, kelime seçimi, anlatımı, konu bütünlüğü velhasıl her şeyi nefisti. Selamlar, sevgiler...
...şiir , o kadar şiir ki ..kendinden gayrisini şiirliğin sınırlarından dışarı atarcasına şiir..eğer gerçek şairlik buysa değerli kardeşim ,heralde bu sitede siz kadar iyi yazan şair sayısı el parmakları adedini geçmez ve siz her halikarda ilk üç arasında yerinizi alırsınız..
...Şiirdeki uhrevi hava ve efsunlu söyleyiş bana büyük şair Nurullah Genç'in ve rahmetli Erdem Bayazıt'ın şiirlerindeki güzelliği ve havayı anımsattı..o tadı aldım şiirinizden...
...Uzun zaman sonra sitenin yüzakı şairinden ,şiir okumak güzeldi..selam ve dualarımla ,tebrikler kardeşim..
Tarzıyla, şiirlerde imzasıyla ve her zaman en güzel hece şiirlerine kazandırdığı akışkanlıkla kutluyorum kalemi yürekten. Su gibi şiir. Hüzünlü muhtevanın yağışı... Başarılarınızın devamı dileklerimle.
tenimde boz-bulanık sergin hırka sandığı veysel emanetinde mahşer mührü vuslatlar göğsümde gönüllerin kadifeye bandığı kan kırmızı güllerden bir hazan ılık ılık geldim sen gelme sakın kal köşende gülizâr kıyına vuran gövdem yirmialtı aralık
ama bir şeye takıldım, yine kızacaklar ama söylemeden geçemiyeceğim. serbest şiirlerde mısra başlarında küçük harfle başlanılır ama hece şiirlerinde ben yakıştıramadım. neden küçük harf, belirli bir anlamı mı var, yoksa programınız mı düzeltmiyor?
tekrar tebrik ederim güne düşmesi gereken bir şiir. başarılar...
Hakan İlhan KURT demek HAS ŞİİRİN EN GÜZEL ADRESLERİNDEN BİRİSİ DEMEK BANA GÖRE... HER ŞİİRİ, AMA KESİNLİKLE HER ŞİİRİ, ŞİİRİN YÜKSELİŞİDİR... * Tebrik kelimesi yetersiz kalır... * SELAMLAR, SAYGILAR SUNUYORUM.
AçHaram olsun gerilla yüreğimi alıp elime mavzerlerime sürüp yağlı kurşunları ölüp dirilip binlerce kez öpmezsem alnını ölümün haram olsun on sekiz yaş gençliğime.
râm olur bir ummâna yosun yeşili sebât
şakk-ı kamer bakışlar sapanlarken her yeri
kantaron sofralarda otanır yaralarım
...
böyle yazmak maharet ister..
kalemin önünde eğilmek gerek