Şahdamarım kabarır; en ondurmaz deminde, Bir gülüşün â’rafı omuzlarıma yıkar. Çiy yürür de toprağa çayır çimen ceminde, Kıskanır âyininde börtü böcek edânı... Dallar çiçeğe durmuş, ekinler gök, ne çıkar; Göğsümde cevşenimle karşılarım gadanı...
Yamacına uzansam, ufkuna varsam bir kez, Boşanır telâşımla rûy-î zemine hengâm. Kuşluk vâktine doğru alaca iner inmez, Al çarpar, düşlerine perçinlenen şâdanı... Yüz dileğin yüzünde dize kapansam ne gam; Göğsümde cevşenimle karşılarım gadanı...
Tövbem nimete sayar, gemlenmez her tohumu Çiğdemler nergisleri sarınca yalınayak. Tomur gözeler gibi kuşat, kuşan ruhumu; Şevkim asma ışkını, nevrim zeytun fidanı... Tütse de her cengimde yazı-yaban ve koyak, Göğsümde cevşenimle karşılarım gadanı...
Gün vurdukça sîneme âh-ı serâbın siner, Yollarına düşmemi, hikmetin sanma sakın! Herşey aslına döner, yağmur yağar, kar iner; Ben, yer gök arasında aranırım sedânı... Raksa durmuş çakınlar şaha kalkmaya yakın, Göğsümde cevşenimle karşılarım gadanı...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.