Kilitzaman tarif edebilseydim seni eğer kundaklanmamış son acımı başkalarına anlatabilirdim ruhum kilitlenmeseydi bu anahtar hiç kırılmamış derdim... şimdi kilidin üstünde asılı kalan o parçayla açılır umuduyla tanrının yüzüne gözlerimi asıyorum hani bir kapı kapanınca açılanan diğerleri varmış dercesine söylercesine ölüme dalıyorum eyvah galiba ölüyorum . yeşil bir zambak getirin bana hiç yaratılmadı demeyin sakın akreple yelkovanın arasında bir vakit vardı ya o ara işte o an ruhuma saplanan zehirden damıtmıştım toprapa çoktan filizlenmiş olmalı çoktan başına saplamış olmalı semaya bizler kavgalarımızla gömüldük kavgasızlığın arasına ekmek arar olduk geceye sorduk bu liman balta mı ağaçtan başka ne kesilir sokak ortasında ağaçtan başka başlar kesiliyor bilinmedik her adım başında ... an farkedebilseydim seni eğer son kanayan yanımla ağlar örerdim ibrişimler toplardım avuçlarıma kundaklanan son acımla yürürdüm giderdim ve yok olurdum alacakaranlıkta öldüğüm gibi gömülürdüm galiba ! |