ihanet etme/sek...yalnızca sana bana has bir durum değil bu; beşeriyetin zamane âdetlerinden biri aman/ sakın suya sabuna değme/m... yani bu kadar perişan etme kendini. bilmiyor musun/ biz... allansın diye yıllandığımızı hatırlamadan aldırmadan hatıraların hatrına falan bileyli dillerimizle keseriz bindiğimiz dalları cesuruz ya; bir kalemde çizer geçeriz aşkın üstünü bir kalem de imzamızı karalar sonra hiçbir resmi kurumda geçmez/ esmer kağıtların altını... üst üste yığılmış aşk acılarımızdan altı üstü şiir/ ler derler üstelik yüzsüzce içerleyerek içeriz hüsran sonlarımıza... avuçlarımızda "cehenneme gider" levhaları ve halihazırda "cennete götürür" her cins içkimiz mevcuttur elimizin altında bu beşeriyetin zamane âdetlerinden biri ve sevgilim... ötesi... tamamiyle zevk meselesi; sana belki tek duble beyaz yetiyordur bense... gözlerim ne kadar ıslanırsa gönlüm o kadar uslanır diye mi kim bilir... sek seviyorum kan kırmızı ihaneti! JD |
gözlerim ne kadar ıslanırsa
gönlüm o kadar uslanır diye mi kim bilir...
sek seviyorum kan kırmızı ihaneti!
Bu bölümde... tam da bu bölümde bir roman kendini işaret ediyor...
Benim önsözüm burası diye...
Yazın derim, ister yaz/ın ister kışın... ama lütfen yazın
USTALIĞINIZA ve SANATINIZA
SAYGIM SEVGİM HER DAİM