CEMİL BABA-2Seksen iki kasım, ayın yedisi, Şeb’i aruz oldu Pazar gecesi, Dosta mı yolculuk Allah delisi, Örtünü üstünden soyan ağladı. Acı haber dilden dile duyuldu, Koca bir Kayseri yasa boğuldu, Talas’ın bağrında kabre koyuldu, Üstüne topraklar koyan ağladı. Sandığı atalı hayli yıl oldu, Gecenle gündüzün elemle doldu, Gittiğin yolların Veysi’ce yoldu, Kendini hıçkırık boğan ağladı. Ünün vardı, dalga dalga yayılan, Hatırındı ince ince sayılan, Kaç insanda vardı sende bulunan, Batan matem eder, doğan ağladı. Hal tercümen gizli kaldı cihanda, Ruhun deryalarda, beden viranda, Senin için Leyla vardı her yanda, Mecnunca sırrına dalan ağladı. Ölümün ziyade kayıptı bize, Ecel yaşamana vermedi vize, Bizi hasret koydun hikmetli söze, Senden yadigârlar alan ağladı. Bilenler bilirdi, anlardı seni, Gönül cennetine koymazdın kemi, Şayanı hayretle geçen her demi, Kulaktan kulağa yayan ağladı. Nefes bitti muradına erdin mi? Gittiğin yer özlediğin yurdun mu? Lâmekân ilinde yâri gördün mü? Meraklar içinde kalan ağladı……yanan Hem dağlar matemli, hem ide gökler, Yerde insan üzgün gökte melekler, Sana gıpta eder cümle felekler, Mamura kavuştun, viran ağladı. Herkesi hayrette bırakan sözler, Duyulmaz bir daha, özümüz özler, Seni o halinle göremez gözler, Aşkı muhabbetinle yanan ağladı. Ne ekmek dağıtan, ne boncuk veren, Hem ide o bizi müjdelendiren, Dönmez artık dönmez, düş oldu giden, Eşin dostun cümle yaran ağladı. Aksakal babama ettik taziye, Hep beraber dalıp gittik maziye, “Eyvah Cemil babam göç etti” diye, Kabrinin başına varan ağladı. Bulunmaz Dünyanın tabanı dibi, Fakirin hüznünden titriyor lebi, Müflis ve günahkâr yaralı gibi, Karayı başına saran ağladı. 19.Kasım.1982…Mustafa YARALI |