belleksizdir artık sokaklarsokakları süpürüyor çöpçüler... eylül susarken tarihe yapraklar terkinde dallarının, hüzünle ve anısı saklanırken köşesinde, sokağın esrikliği zamanın.. süpürülüyor bütün izleri, yolların haylaz bir okul kaçağı gibi şarkılar söylüyor alaca şafakta, kuşlar kuşların sesini dinliyorum ve serinliğini kar aydınlığının varoş bir suskunlukla bekleşirken sokaklar işçiler dalıyor sabaha sımsıcak ekmek kokuyor gökyüzü dingin bir hırçınlıkla susuşlarda fabrikalar sokakları süpürüyor çöpçüler ve yaşam uzayıp gidiyor, yollara geceden kalan ne varsa savrulup duruyor... fahişelerdi diyorum dili çatal bir küfürle geçen yaprak hışırtısında bultları cebinde sürükleyen devriyeler basarken sokakları yüzü esmermiydi kendini ateşe veren çocuk yoksa kitaplarmı tutuklanıyordu köşe başlarında ve ne zaman bir sevgilinin anımsayışı hüzne rehnetse susuşuyor lambalar dalgın bir bakışla "Acıya Alışılmaz" diyordu bir şair sen şimdi, ey kalbim düş yakıştır fiyakalı acılarına çöpçüler süpürdü bütün izleri belleksizdir artık sokaklar M.H |