Okuduğunuz şiir 29.9.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
-Aşkın arka odası-
Islak toprakların yaz kurağındaydı Nihavent gözlerin hazanda açılmayı seven düş gülleri gibi gamzelerinde tapusu şuursuz bir aidiyet…
yağmura aldırma/ bedenin hala iklim sarısı kerpiç duvarları akarken saman karası ruhumun ezberimi bozuyorum bir yemini bozarcasına ve unutmanın kirinden geçerken ar’a Araf’a yollandığı gibi Petrus’ un
ama ben Ensarlanmış özlemimle göz biliyorum Hicretli ayaklarına
düşlüyorum/ esirsek yalnız değiliz zamanda mekânlar bile tasvirsizken bazen nasıl anlatılabilir bir kadının aşkaniyyeti
zulümken hasret/ tek batında kaç acıyı doğururken aşk ve ulurken üstümüze köpeklerin yalnızlığı yüreklerin kokusu kalır tek kurşunluk hayatlardan…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-Aşkın arka odası- şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-Aşkın arka odası- şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yağmura aldırma/ bedenin hala iklim sarısı kerpiç duvarları akarken saman karası ruhumun ezberimi bozuyorum bir yemini bozarcasına ve unutmanın kirinden geçerken ar’a Araf’a yollandığı gibi Petrus’ un
Unutmanin kirinden gecerken "ar" Cok etkili ve zengin ifadelerdi.. Güne yakisan bir yürek daha
Kutluyorum Saygilarimla
*Hüzün* tarafından 9/30/2009 9:58:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
ama ben Ensarlanmış özlemimle göz biliyorum Hicretli ayaklarına .... Harika bir şiir Nevzat bey. Kutluyorum seçkiyi. Yerine yakışmış. Selam ve saygılarımla.
ama ben Ensarlanmış özlemimle göz biliyorum Hicretli ayaklarına ........ bu dize bile tek başına şiirin şuurunu titretir üstadım... ki her dizesiyle derince upuzun şiir gibi şiirdi... saygılarımla...
Islak toprakların yaz kurağındaydı Nihavent gözlerin hazanda açılmayı seven düş gülleri gibi gamzelerinde tapusu şuursuz bir aidiyet…
yağmura aldırma/ bedenin hala iklim sarısı kerpiç duvarları akarken saman karası ruhumun ezberimi bozuyorum bir yemini bozarcasına ve unutmanın kirinden geçerken ar’a Araf’a yollandığı gibi Petrus’ un
ama ben Ensarlanmış özlemimle göz biliyorum Hicretli ayaklarına
düşlüyorum/ esirsek yalnız değiliz zamanda mekânlar bile tasvirsizken bazen nasıl anlatılabilir bir kadının aşkaniyyeti
zulümken hasret/ tek batında kaç acıyı doğururken aşk ve ulurken üstümüze köpeklerin yalnızlığı yüreklerin kokusu kalır tek kurşunluk hayatlardan…
Nevzat KONŞER Eylül 09
ŞİİRİNİZİ VE YÜREĞİNİZİ KUTLUYORUM İLK OKUYORUM AMA SEVDİM... <<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<SAYGIM DAİM..
zulümken hasret/ tek batında kaç acıyı doğururken aşk ve ulurken üstümüze köpeklerin yalnızlığı yüreklerin kokusu kalır tek kurşunluk hayatlardan…
Oldukça net, sade ve berrak bir şiir, girift ve gizemli gözükme gayretkeşliğine kaçılmaması şiiri dahada güzelleştirmiş ki benzerlerinden ayrılan en belirgin tarafıda bu bence, keza farklı algılanmak için ne idüğü belirsiz ve yaşayan dilde yer etmemiş kelimeler kullanılmamış olmasıda şairin özgüvenini perçinlemiş durumda. Bu sefer seçiciler isabet etmiş diyorum. kutluyorum.
düşlüyorum/ esirsek yalnız değiliz zamanda mekânlar bile tasvirsizken bazen nasıl anlatılabilir bir kadının aşkaniyyeti
nevzatın fotoğraflarının arasında en flusu belki..mekansız ve zamansızlığa işaret ediyor şair..tamda unutulmuş aşk tanımlarının olması gerektirdiği gibi
zulümken hasret/ tek batında kaç acıyı doğururken aşk ve ulurken üstümüze köpeklerin yalnızlığı yüreklerin kokusu kalır tek kurşunluk hayatlardan…
şairlerden sözler biçiyorum;
"acı çekmek ruhun fiyakasıdır"
hangi resmime tapsam dinmiyor sızım,kentler kadar kalabalık köpekler kadar yalnızım"
nevzat bu sitede şiir yazma eylemini hakkıyla gerçekleştiren kendini ciddiye alan ve izlenilmesi gereken bir şair..
bazen imgelere kaptırmışlığı yorsada sizi o imgelerin altındaki dünyaya daldıkça şiirin içine girdikçe bu yorgunluğunuzu anlamayacaksınız bile
yağmura aldırma/ bedenin hala iklim sarısı kerpiç duvarları akarken saman karası ruhumun ezberimi bozuyorum bir yemini bozarcasına ve unutmanın kirinden geçerken ar’a Araf’a yollandığı gibi Petrus’ un
hani derler ya anlayana!!!!! tam öyle mısralar dökülmüş dizelerinizden.hoş ve güzel bir şiir okudum yüreğinize sağlık.nedendir bilmem bu tarz şiirler ruhumu sakinleştiriyor.bir sözümde şiir başlığınıza.aşın yeri mi kaldı ki bu devirde arka odası olsun kardeşim.aşk yok,sevda yok,herşey sahte,herşey maddiyat olmuş.ister arka odası olsun isterse koca bir salonu.aşkı bulmak helede yaşamak bu devirde!! şaka gibi
Hicrete açılırken yolları yolu gözlenenin ensar yüreğinde ah dan ayak izi bırakmıştı tek anı olarak. "-Aşkın arka odası-"diye başlayan dizelerin arka odasında tek murad "Gel"bulduğum dizelerin sahibine; Tebrik,Takdir ve saygımla şiir gününede...
yağmura aldırma/ bedenin hala iklim sarısı kerpiç duvarları akarken saman karası ruhumun ezberimi bozuyorum bir yemini bozarcasına ve unutmanın kirinden geçerken ar’a_________hoşgeldin çocuk...yine özel ve çarpıcı mısralar...