Yatak Sevdalısı
Yatak Sevdalısı
kalbim az bana loşluğuyla karanlığım müzmin kendinden emin ölüyüm kezzap yüklüydü damarlarım seni düşündükçe alevler geçerdi içimden alevler içimde üşürdü temiz bir türkçeyle sevdim dudağını süt beyaz haykırdığımsın güvercinler ve bulutlarla dost hiçbir imkansızlık yakışmazdı maviye bu kadar sensizlikle güzelleşti bu kadar mavi kimbilir sen... hiçbir unutmak yanaşmıyor yamacıma doğru dürüst yakınlığıma sen bile şaşıyorsun mükemmel sonbaharımı görünce sararmış kırmızı kızarmış sarı sevda tenli günlerin hep benimle oluşuna arkamızda bir yığın güneş yanığı yorgunluğu hiç düşünülmeden yaşanmış yazların geleceksizim kervansaray kalıntılarıyla dolu senden sonralarım çöl yüzlüm seni görmeyi aramaların mecnunuyum pembe yürek evli kapısında adın kapımı çal diye arıyorum günleri yaşayışını ben hep geç kalırım erkenden bile önce olur bitişim uyuklarken anlamlar ayaklanır ayrılık ateşten gömleğini geçirir sırtına sensizliğimin öyküsünü paylaşıyorum ağaçlarla ağaç yaprakları koparıyorum takvim yaprakları yerine mükemmel sonbaharımı görünce yalınayak üşümeler utanıyor dışımdaki kulağı kirişte kara haberler yatak sevdalısı yatalak ölümler hır gürsüz ayrılıklar mükemmel son baharımı görünce mor ve kirli kış sabahları açık seçik ya da karmakarışık etli dudakları çürümüş ölüm ıslığı bu gözlerini kırpıştırırken içli şarkımız katlanamam ölümün budala sanmasına yüreğimin yankısını adını ünlediğim zaman uçurumlaşırsın esner umutlar yatağa attığım ölüm ırzına geçer acının ’bir varmış bir yokmuşlarınızın önünden geçse yalnızlığım görmüyorsunuz bense nerdeyse her sabah çiyinde onun saçlarının çimlendiğini göğsümde yüreğimi dinleyerek anlıyorum hoş görüyorum bahar sevdalılığının delişmen unutkanlığını’ gözyaşlarım bensiz gülüşlerini de anlamaya komşu sen değil misin ki her rüzgarın ucunda elinin tersiyle iten kuşkuyu ve ben kendime özgü akşamüstlerine bakışımla esirim özgürlüğüme ikilemsiz Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |