Gözyaşlarıma Salamura
Gözyaşlarıma Salamura
gözlerime alırdım seni uzayan yollarını sırf inat dolu yağışlı kafa tutarak kıs kıs gülmelerine kağıttan gemilerinin alırdım hayatının budak yerinden bana bakmaya sürgün verişini ölüme bıyıkaltıyım gözyaşlarıma salamura haberin olsun beynime oturan sancım mezar taşı anılarımın göz gözü görmese de ben seni görürdüm o kalabalıkta yalnızca seni karanlığa karışıp gitmeden güneşin solukluğu gölgeler kül rengi bir kuşkuya teslim yeryüzünün artar anlaşılmazlığı bir yıldız ormanı kaplar ay yüzünü usumda tuttuğum usancım ince bir çizik bırakır ömrümde dertli ’öykümüz karlı boralı pembeye çalardı kırmızı’ ellerim sana aç doğdum ayaklarım yönlerine susazmış anılarımdaki o ince çağrışım sensiz günden kalan ürküntü mü ne? kolkola iki yeni yetme uzak geçmişli kahve rengi tepeler aşan iki yangın yalımı sancı sancı ince ince bozuk havalı kudurgan... bana ayrılığını tattırsana hıncı afillim bana erken sonbahar ağzıyla konuş aptal hüzünkondularıma aç mı aç koyu yeşil ve sinik değilim zayıf şaşkınlıklı apartmanlar deli boylu bulutlar salya sümük pencerelerde sarsak imalar uğurlarken yalnızlığımı ben sadece artık senin yabancınım tüm dünya kolay tanışlı kekre sana yabancılığımla evrenselleşiyor boğazımda düğümlenmelerin acı sığmıyor hiçbir zamana mekana ve kavrama ’güntülünü aralayıp apayrı mavide bulmalıyım dumanlı gözyaşlarımın kırbasında sesini’ Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
Başarılar.