Kıyametimi Sevdim
Kıyametimi Sevdim
işte bıraktım kendini saklamalarını ben gizinde kıyameti buldum yorulmadım belki gülüşün beni ömrümün tek emanetiydi kıyametime kıyametimi sevdim... üzülme ben bir yandan yanarım gazel artıkları gibi sayrı sayrı kendi içimde çırıl çıplak namussuz bir alev gibi bir yandan dağ ve orman kaçığı sular yürür pir...pak haykırma isteklerime kadar gözlerine kapılıp gitmişliğimi serin yağışlı gelincikli mutluluk ağlayışlı üzülme kaybolmam kıyametlerimi bırakıp gitmek de birgün can verir mi dersin kıyametimi sevdim... işte bıraktım diyorum parmaklarını kaçırışını gözyaşlarıma dokunmaktan ben izinde kıyameti buldum durulmadım belki susuşun beni kahrımın son emanetiydi kıyametime ben emanete hıyanet etmem bırakmıyorum gelmemişliğini hiçbir sabahıma yönüm yolum memleketsiz artık hiçbir yanda değilim yalnız bir göçebeyim içimdeki bu kusursuz yangınla virane kıyametimi sevdim... haberini beklemiyorum gitmelerinin demek çaptan düştü ölüm gökyüzünde gelinlik giyerken bulutlarımız bana teslim ettiğin umutsuzluğun kayalıklarından düşmek üzereyim belki son çağrısına kar kokulu şiirlerimin: ’denizine küstürdüğün bu alazlı bu haylaz martılar yüreğinin ay ışığındadır her gece saat beşte sızar yüzüne korkma en büyük hesaplaşma kendinledir sen sevgine köle ol ki hiçbir özgürlük tuzağına düşmesin korkak unutmaların... ’ unutmak cennetse tanrı beni defterinden silsin unutmam sana tapma kıyametimi isterse bütün umutlar kıymetini yitirsin kıyametimi sevdim... bütün çıtırtılar öfkemin ayazında öfkemin ayazında kızılca kıyamet yaktığın benim reyhan yorgunu ellerinle kim ki nerde bir gül yaprağı koparmıştır acısı niçin benden böyle çıksın hiçbir sözün üşenmiyor kalbime saplanmaya saplandığın yerden çıkmıyorsun hangi ölümden emir aldın böyle hiçbir yola beraber çıkmamak için beni bıraktığın yerde güneş renkli bir çocuk upuzun eskir...samimi kumrular yanaşmaz ayaklarımıza anılarımı okşasam avuçlarımda bir damla sesin kalır sesindeki ılık şefkate doymak bilmez acılarım ve unutamamanın tek kahramanı bendim duyulmamışça unutulmuş unutulmak kıyametinde limonküfü gözlerim şaha kalkarken derin çizgili uykulara çiçek bozuğu bekleyişlerle ateşini körüklerim örselenmişliğimin kıyametimi sevdim... Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
upuzun eskir...samimi kumrular yanaşmaz ayaklarımıza
anılarımı okşasam avuçlarımda bir damla sesin kalır
sesindeki ılık şefkate doymak bilmez acılarım
ve unutamamanın tek kahramanı bendim duyulmamışça unutulmuş
unutulmak kıyametinde
limonküfü gözlerim şaha kalkarken derin çizgili uykulara
çiçek bozuğu bekleyişlerle ateşini körüklerim örselenmişliğimin
kıyametimi sevdim...
harikaydı...
saygılarımla..