Meraklarımı Yendim
Meraklarımı Yendim
meraklarımı yendim daha bir alıştım ayrılığımın çerden çöpten arınmış kış özlemlerine sesimiz çocuklaşmasıydı kentlerin haksızlığa uğramasının ağlaşmasıydı kentlerin sesimizi birleştirememesine (...) artık hiçbir kentte sesimiz yok meraklarımı yendim meraklarımı yendim çarşı pazar bırakmadım ağlaşmadık öğlenin tam ortasında hiçbir ikindiye çekecek ızdırap bırakmadım köprüler geçtim yollar bitirdim denizler aştım akşamlar yetmedi hüznümün yankısının nazına meraklarımı yendim saçların en uzun en karanlık en kumral gecemdi dokunmamdan korkardın bir teline bile kulaklarım duymuyor rüzgarın sende dinen uğultusunu bilmiyor gözlerim uzağının ne olduğunu kararmış kar sesli kan ışıltılı suçlarım saymakla bitmez affet ne olur sevgilim hiçbir yemin kalmadı dilimde bütün yaralarım yarım yamalak meraklarımı yendim meraklarımı yendim tadına baktım akan akmayan her suyun kokusunu çektim içime bütün dağların sevda tohumu ekmedik toprak bırakmadım gidilmedik yol gelinmedik kucak kapısı çalınmadık ev dilenmedik sevgi şefkat ağaçlarının gölgesinde ağladım yaylaların deniz kumları doldu göz çukurlarıma serin iyot kokularıyla özleminle doldu göğsüm yendim meraklarımı meraklarımı yendim söz bitti ses sustu sessizliğin hükmü de geçmez oldu yalnızlığıma tükendi hayallerin ezeli yangını yüreğimde hiç uyumamış kadar uykusuz sonsuzadek uyumuş kadar ayık gözlerim nerde bir gül dalı görsem ellerini çekişin ellerimden daha düşmediğim hangi yüksek kaldı ayaklarının ucuna hangi alçaktan tırmanmak istemedim ki kirpiklerinin iç tomurcuklarıma hayat verişine ateşim buz fırtınam harlı meraklarımı yendim yendim meraklarımı sevmediğim gece kalmadı tanıştıktan sonra birbiriyle hasbihal -bana baktıkların...anlamı rüzgarın:kumral boylu ömrümsün...- içerken köpüklü gözlerini acım ve ağlarındayım savrulan ne varsa savrulan ben miydim daima saçlarınla hem nasıl kıskanır güz güneşlerimi parmaklarını tek tek tuttuğumu mevsimler biliyor yedi kıta yirmi dört saat biliyor tam on güneşim var nasıl kıskanmasın güz meraklarımı yendim yendim meraklarımı her makamda bir notaydı seni her görüşüm gelirken nihavend yanımda hicaz giderken rast kürdi dinlerdik Nisanlaşırdık ah canım aşkım yavrum hayat penceremde her parçan kaldı şaşkın ah bu nasıl gitmek heyyy herşeyimdeki bütün aflarına sığındım düşündüm yazdım çizdim okudum okuttum söyledim andım ama hiç unutmadım... meraklarımı yendim meraklarımı yendim boğuştum anlaşılmazlıklarla anlaşılamadım her bütünden kopan tek parça bendim verdim alamadım gizledim açıkça orta yerde görülmeyendim büyümedim çocuk kaldım kapılmadığım halin olmadı benim olmamanın her halini anlattım şiirlerimde sevgimle kendime dar ettim yeryüzünü ... ... ... gözkapaklarımı istemiyorum bakışlarıma fazla merakla izlemeliyim ’sevgilim’ deyişini Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |