dost kalmak
işsiz bir babanın oğlu olmak mı daha zor?
yoksa işsiz bir baba olmak mı... cepleri delik bir pantalonla sevda yaşamakmı yoksa sevdasız bir saltanat sürmekmi... içime cektigim bu duman mı hayata bağlar beni yoksa bu dumanı bırakmamı öneren doktorlar mı... belki de en zor olan işsiz bir babanın işsiz oğlu olmaktır... bir kız çocuğuna damdan düşer gibi vurulmakmıdır zor olan yoksa bir kız çocuğunun vurulduğu olmak mı... bu sevda şiirinin gizli öznesi olmakla belirtili nesnesi olup, cümleler arasından çıkartılınca şiirin anlamını kaybetmemesi kısacası bu sevdadan çıkartılınca sevdanın anafikrine etki edemiyor olmak mı dokunur insana yoksa bu sevdayı bitirmek için doğru sözü doğru zamanda söyleyememek mi... seni seviyorum ama bu ellerimin arasından akıp giden zaman bu sensiz yakıştıramadığım yaşamak kokusu üzerime bu sen yoksan yarın yeniden başlamak sen bulmaya bu şimdi sen alıp başını giderken geride bıraktığın olmak değil dokunan bu sen gitmeden önce benim zarar görmesin diye çoktan kaçırmış olmam bu rahatlığımın batması vicdanıma buz gibiyim konuşurken, ya senden sonra içimi kazıyorum körelmiş bıçaklarla iki yıldır kazıdığım izlerin sanki gitmeyecekmişsin gibi durup durup sana tutulmalarım senden başka bir kadını öpemediğim icin değil bir gün seni öpersem eğer duymayasın diye başka kadın kokusunu her gece sana sarılıp uyuyuşlarım... bu sevdanın zor olan yanıyım yıllardır bir türlü ehlileştirilemeyen hayvanı boyunduruğun altına girdiğim andan beri belkide aldığın intkamların için seni suçlayamayışlarım bu sevdanın en tutarsız açıklamaları, sana seni seviyorum diyerek başlayanları... simdi seni öpüp koklayamıyorsam eğer arkadaşlarının en yakını benim içimde büyüttüğüm sevdanın bir daha kaldırmamak şartıyla üzerine attığım toprakları... iki sevgiliysen eğer bir şiirin kafiyelerinden en çok tutanları ve öpüşemiyorsak artık protokollere bağlıyorsak dokunuşları belkide en doğru olanı bir ömür boyu iki iyi dost olarak kalmak... |