Kaçağım
Kaçağım
kurşunların hızlarını saymakla geçti ömrüm gençliğim darmadağın bulutlar gibi aşka yataklıktan on yıl verdiler kaçağım dağlarımı sırtımda taşırım sahillerim yağmalandı kaçağım gözlerinin limanlarına sığındım bir kelebeğe bile çimdik atmadım ben hiçbir öpüşten pay almadım kaçağım kızgın topraklar üstüne düştü atlarım yakası kirli bir ceket gibi utancımdan yanıma almadım geçmişi her bahar yeşil bir yara taşırım ışığı kopar getir bana gecelerin göğsünden göğüslerinde kaçağım gel beni bekareti çoktan gitmiş bir düğün gecesinin halaylarına kat kaçağım bana terli insanları anlat ve yaşlanır sabrın içindeki umut şimdi bütün nehirler gözlerinde taşmaktadır kaçağım uzaklarda bir kadın kurumuş düşlerine yağmurlar yağdırmaktadır kaçağım yorulmuş zincirlerim önümüzde upuzun bir keder günlerin diplerinde yitirmişiz sevgilerimizi çal ısıt beni sıcaklığınla ayrılıklardan ayır sesimi ayır ellerimi ayrılıklardan ve tüm namluları bağır, bağır, bağır ! git, ayır ölümden yaşamı İsa İnan |