ZEMHERİ ZEHİRsıcak bir mevsim gibi girip kapımdan ; zemherinle kuşattın, dondu düşlerim bir hiçlik iklimine sürükleniyorum irtifâ kaybediyor durmadan inanmışlıklarım ! içime dalmış gözlerinden üstümde patlayan ışık yağmurunla sulanmıştım önce bayram yerine dönmüştü gözlerim elimden aldın çocuk sevinçlerimi yüreğime işleyen her sözünü perdelemekteyken dilim beynime sığdırmakta zorlandığım içime gömdüklerim deli suskunluğumun iç haykırışında dağ gibi sevi’ye deniz kadar efkârın yağ, yağ bitmedi ömrüme yüreklendirip kendimi / seçtiğim yol ulaşılmaz, boş bir hayâl içi kuru / dışı yeşil dal tutmaya çalıştığım, güneşmiş gerçekte/ bilmedim ! yak mektupları birer birer yansın hâtırâlar yık o günleri ; hadi devir yaşananı altında kalsın sevdâ ! sen, taze bahardın o zamanlar şimdi, hazan bir masal üşüyen düşlerime değmeyen örtük elinin açıklığı üstümde acının elleriyle boğarken sevgini berraklığımla yıkıyorum kirlerini kör kurşunla, kendime vuruluşumu ve umursuz kahkahalarını geriyorum yüzüme gerçekteki düşü görsün diye gecenin ipini, uzun uzun sarıyorken çileme… mevsimler tebessümsüz duruyor dudağımda zehir sızıyor bir yerlerden can suyuma gömemiyorum gölgeni yinede !... hep orda kal / uzakta öyle / geri gelme, akla ziyan Hâdiye Kaptan (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
çok güzel !!