ARALANIR KAPI BİR ZAMAN
son adımında silinir ayak izleri
ışıksız / karanlık gözlerini eski bir şarkının, kanayan hâtırâsına bırakır gece erken iner / erken iner gece... bir deli dumrul gökyüzü kim bilir yine de; umulmadık bir zaman ! çıkar gelir ansızın kapıdan bir yağmur sesiyle açar nefesini toprak ve bir kardelen fışkırarak duru beyazının ışığını yüzüne vurur döner zaman yeniden / yine sonra / batık gemiler çıkar deniz diplerinden karaya boyanır paslı demirleri; yaraları kapanır yaz kumlarından kaydırılıp hayata; yeni parlak boyasıyla salınır bir martı onarır iç yıkıntısını suya değdirip ayaklarını konuşur, bütün sustuklarını kaldığı yerden yine/ yeniden sular kabarır karada boy atar başaklar set vururlar önüne neşeli şarkılar kalır beklemede ölüm / durur umuda kapı, aralanır bir zaman Hâdiye Kaptan (.....karanlık ebediyete kadar değildir; öleceğini sandığın günler de geçer....) |