Kulbu Bulan Söylesin
burası Nişantaşı
kadın kokar diyorlar kimi sarı, kimi beyaz bir curcuna sokaklar gel de bakma etek fora, göbek açık rengarenk tüm dudaklar ben şairim yazmam lazım şiirlere meze olsun süt beyazı bacaklar hepsi güzel ince topuk, çıplak ayak üstünde kimi beyaz, kimi vişne renginde pedikürlü tırnaklar dar pantolon, üstte gömlek yaka açık göz önünde salkımlar bir fena ki sorma gitsin eteğin kıvrımında valsta dolgun saçaklar bir oyana bir bu yana başım döndü vallahi kimi alo, kimi evet, kimi defol -der durur! telefonda parmaklar siyah takım renkli gözlük saçlar jöle / salya sümük dudaklar içte gömlek ters bağlanmış kravat yakışıklı, esmer, yağız çocuklar hepsi flört peşinde -sırıtıyor çoraplar ! ne hengame ey Allah’ım azgın gözler dört dönüyor röntgenci bu sokaklar maça papaz, kupa kızın üstünde evli barklı bir adam yirmilik kız derdinde izne çıkmış imam da farklı düşler içinde demliğin kulpu çıkmış gezer kapak peşinde şairim ben yazmam gerek gezip, görüp, tatmam gerek boyalı yüz neme gerek bana gerçek yüzler gerek! |
Saygılar