D İ L A......( 4 )Ahh...! Dila sabâ huzuruyla dolmuştun içime bahar tomurcuğu iken dalında yaktı / kavurdu yaşamın ateşleri bizi kahır vuruyor saatler şimdi kaç akşam daha böyle yaralanır / kanar ve ölmez bende ? ışıltılı yolum uğramışken kesintiye ben ölürüm her seferinde yeniden/ yine dirilir Anka gibi ; yeniden ölürüm kendi gözyaşlarımla boğulurken göçüp ardından gelirim / de gelemem... nişan alınıp devrilen her umutta bin kez ölürüm... Ahh...! Dila yarım Sen’le gitmiş neye yarar, tamamlanamayan sızılı yarım ? nasıl anlatabilirim sensizliğimi ? hangi söz tamamlar seni ? serapken çölde vaha hasret yanıyorken dört bir yanım bedevî susuzluğumda hangi suyla söner yangınım ? Ahh...! Dila deli poyraz bir rüzgârın kamçısı şaklıyor durmadan içimde acılarımla kıvranırken kaçamıyorum/ ne yana dönsem uçurum sökemiyen şafağım varılamayan yolumsun bir hicaz şarkıya döndün içimde son fırça darbelerini vuramadan bozulan mutluluk resmim sevi tohumları sürgün vermeyecek bir daha düşmeyeceksin içimden asla ıssız koyumda bayramı bekleyen çocuk gibi bekleyeceğim sana gelmeyi bekleyeceğim...bekle...bek... (" elbet bir gün buluşacağız") Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir |