yağmur uykusuönce kendimle vuruştum ben hesaplaştım içimdekiyle, sırtımda parka belimde kınsız fikirle girdim kavgaya; can tuzaklarından kara sevdalardan kurtulan şaşkın bir deliydim, kör kurşunlar işlemedi keskin hançerler kesmedi beni en hızlı militanıydım aşkın. Tanrı’nın yarattığı bir sanattı yüreğim kan içinde çarpan uçurumlarda çırpan iki kanattım ben, yük sayılmasın minnet olmasın diye kırdım kendimi bir gecede kanlı gömleğimi boşuna beklediler yarılı kalbim sarılmadı hiç hep yaralı gezdi ikizim! yine de sevdim sevdirenleri, kemana yay saza mızrap kendime ızdırap oldum meyhanelerde benimle dillendi sevda şarkıları; çelimsiz kelimeleri çoktan attım dağarcığımdan! eğer padişah değilsem gönül sarayında ne kapı kulu ne de soytarı olurum aşk hünkârına, yine ağlarım ama el bağlamam huzurunda kimsenin varsın zindan olsun benim de tahtım! şimdi soyunmalıyım, hecelerle ördüğüm urbamı sökerek bedenimden tenimden silmeliyim hüzünlü bir romanı… sabahı kollamak yarını yorumlamak için sevdiğimle önce rüyasını görmem gerek; yağmur uykusuna yatmalıyım artık çok yorgunum uyumalıyım biraz… ö.n |
/...şimdi soyunmalıyım / hecelerle ördüğüm urbamı sökerek bedenimden / tenimden silmeliyim hüzünlü bir romanı.../ Ömer Nazmi
Dizeleriniz çok güzel, kutlarım.Şiirde noktalama işareti kullanmıyorum . Siz de, noktalama işaretlerini kullanmamayı hiç düşündünüz mü? Sitedeki şiirleri bir haftadır okuyorum.Şiir yazanlar, hangi şairlerimizin şiir kitaplarını okudular? Rica etsem yazarlar mı? Ve şiirin; fazla sözcüklerden arınma sanatı olduğunun ayırdındalar mı?
Şiirin içtenliğinde, dostlukla...Merhaba !
GÜLDEREN CANYURT