Okuduğunuz şiir 5.5.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Dursun Berkok
önsöz - sonsöz
Hayat Kitabı
Ne çok yaşlandı yıllar! bitince bağ bozumları asmada korukken olgunlaştı dillerimiz beyaza karılan saçlar tararken siyah dünleri ne kahramandı gözler alevleri sönmeden eskimeden dizin dermanı yıkanmadan yüzün düşleri bükük değildi aşkın beli nefesi nefes kovalarken.
çocukluk dediğimiz bir kısa rüyaymış uyandık! envâ-ı çeşit şekerdi dünya gözümüzde kuşlar vurulurdu tek sapanla insan değerliydi çok evvelden oyun alır oyun satardık hile yoktu serde saklanan yıllarmış biz ebe ne çok sobelendik sokak ve caddelerde...
hayat kitabının ayracıydı süslü gülüşler her roman biraz bizdik kendimizle dertleşen çürüyen üzüm tanesiydi gençlik izleri tortusu hüzün tadı buruk ezgiden susmayan dildi anılar tazelenirken devri düşük plakta bez kurdeleli def eşliğinde raks eden laternada bir atımlık şarkıydı insan süreci…
cildi eskiyen tenlere doğumla geldi önsöz son sözü söyledi baş ucu taşı soğuk taşa kalırmış ya insanın adı...
adınız, yılınız bunca yıl nerelerdeydiniz siz... hoş geldiniz merhum!
Neslihan YAZICILAR
Fotoğraf Neslihan YAZICILAR
Yorumuyla şiirime ses olan Sevgili Dursun Berkok Beyefendiye içten teşekkürler...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
önsöz - sonsöz şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
önsöz - sonsöz şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
inanmyacaksınız ama ilk önce şiirinizdeki o güzel resimi bilgisayarıma masa üstü resimi olarak indirdim bir önceki şiirinizden sonra böyle güzel dizelerin geleceği belliydi sanki hani ufak bir antreman yapıpta ringe çıkmak gibi bir şey.
çok başarılı buldum gerçekten kutluyorum Neslihan hanım
Hayat hep kendi içinde yol alır ama yol gidilirken birşeylerde bırakılır kendiliğinden önemli olan alına payelerdir şiir tadında güzellikler dilerim.Harika dizler Teşekkürler.
şiirin ismini ''hayat kitabı'' olarak okudum.ve öyle görmek istedim.şiirin içeriğinde önsözü ve sonsözü okuyucunun bulması gerektiğini düşünüyorum.
Ne çok yaşlandı yıllar! bitince bağ bozumları asmada korukken olgunlaştı dillerimiz
özellikle ilk bölümde hayata dair karelerin analizini yaparken sembol olarak gösterilen betimlemeler ve onu takip eden cümlelerin ders kitaplarından bir konuyu anlatırken bir öğretmenin en pratik yoldan akılda kalacak şekilde girdiği ayrıntıları kendinden emin ve rahat bir tavırla nasıl anlattığını şiirin bu bölümünde bu ustalığı ve rahatlığı bulduğumu ifade etmeliyim...
kuşlar vurulurdu tek sapanla insan değerliydi çok evvelden oyun alır oyun satardık hile yoktu serde saklanan yıllarmış biz ebe ne çok sobelendik sokak ve caddelerde...
ne çok yaşlanmıştı yıllar yaşadığımızı sanarak geçerken günler. ne çok değiştik ve değiştirildik farkında olmadan....üzerimize giydirilen her elbiseyi nasılda sevdik ,sevmek zorunda kaldık ya da... hayat basamakları hiçliğe yürürken nasılda sevdalandık korkmadan...
hayat kitabının ayracıydı süslü gülüşler her roman biraz bizdik kendimizle dertleşen çürüyen üzüm tanesiydi gençlik izleri
ne zaman niyetlensek mutsuzluk orucunu yıkamaya suları kesiliyordu ömrümüzün yalnızlığımızla saklambaç oynuyorduk..ve her köşe başında yakalanıp sobeleniyorduk..kanıksadığımız bir acıydı artık yaşam denen dönemeç.....
adınız, yılınız bunca yıl nerelerdeydiniz siz... hoş geldiniz merhum!
hepiniz çoktan öldünüz...evet erdemlerinizle küçük sularda boğuldunuz... filizlerinize kendinizden söz etmeyin..
şiir için tşk Neslihan... bütün gün okuyabilirim.. ve yargılayabilirim bazı şeyleri ama son sözü söyleme cesareti bulur muyum cevabı belirsiz
Hepimizin bu dünyaya hayatını kaybetmek için geldiği gerçeğini göz ardı etsek te süregelen zaman dilimlerinde geride bıraktığımız fotoğraflar pişmanlıklar keşkeler ve doldurulamayan hikayelerin sancısında can çekişiyor. Bir yazarın küçük bir anekdotu vardı hayata dair ; sahne kurulur ve spontane bir tiyatroda oynadığımızı sanırız. Veya sanılanın iplerinde sallanan birer kuklayız. Çünkü kendimizi dikkate alıp, kendimizden saymadık. Sen bırak onu, varolanla yetinerek ağırladığımız bir misafire yaklaşır gibi bile yaklaşamadık kendimize. Ve hep bir yanımızda duran kendimizin mağlubiyetlerine hayıflandık, sadece... Bin bir sorunlarımızın ötesinde, boşu boşuna kafamızı ağrıtan türlü türlü sorunlarla uğraşıyoruz. Derdimizden, ideallerimizden çok kimin gölgemize, sesimize, giyinişimize, sözcüklerinin şomluğunu bulaştırdığını merak ederek, katmerli çözümsüzlüklerin ağına yakalanan bir kelebek misali çırpınıyoruz, yorulana dek.
Biliriz ki iç sorgulamaların ve bilinçaltımızda çelişkiye yürüyen olguların peşine takıldığımız anda bir ayağı kırık masa dahilinde sallanırız.. Var olanı yaşamak ve yaşamı paylaşmak mutluluğun özü ise.. Bazen yol gösteri olmak durumunda ki kalbimizin sesini dinlemeliyiz.
Hem şiir hem de güzel doyurucu yorumun için tekrar tşk..
Hayat yorumlanmak istenirse bence en kısa ve en uzun cümledir.
Yaşandı, bitti! Ya da romanlar yetmez anlatmaya, her insan bir kitap aslında okunup bittikten sonra rafına kaldırılıp konan... Denk gelirse başucu taşı ne âla... (yerin varsa bu dünyada)
önsöz ve sonsöz başlığını kullanmam bu yüzdendir. Başlangıç ve bitiş. Aslında arada dönemler kayıptır, yaşadık sayılan yıllar...(tamamlayıcı etkendir) Film gibi her şey, izleyicide kalanda bu dur zaten ya da şiirde de böyle giriş cümlesi ve finaldir akılda kalan.
Gerçek yaşamımda da hayata böyle bakıyorum fazla söz kekemeliğine gerek yok çünkü fazla söz yormuştur beni nedense olaylara öylesi olgunlukla bakıyorum ki olması ve yaşanması gerekiyordu, inancımın bakışıyla da her olay birbirine vesile, hiç bir şey tesadüf değildir çünkü!
Geldik gidiyoruz, ve hep derim ki yaşamı gargaraya getirip yaşayanlar ne aldı, neyle gider bunu tartışmasına bile girmeye gerek yok! Biliyorum ki her kes aldığıyla yetinip ömür dolduruyor. Sokma akılla akıl olmaz, bir insana istediğin kadar yanlışsın de o yine bildiği rolü oynar, bu kadar basit işte hayat!
Oldum olası insanları sevdim kötüsünü de iyisini de çünkü şartlar eşit değil, ne var ki yine inandığım bir konu her kes bu çarkın bir dişlisi elbette ki kötülüklerde olacak, devran güzelliklerle sürseydi yazacak konu kalmazdı insana... Görsel ve yazınsal iletişimler neyi anlatırlardı!
Yine biliyorum ki; her kul bir meziyetle gelmiş devrana, ucundan tutup götürdü götürdü! Olmadı gelişine yaşar...
Her şey doğanın dengesiyle orantılı gider, kullandığım imgelerde özellikle üzümün evrelerini ve özelliklerini insanla hep bağdaştırmışımdır.
Sanatla uğraşan, insan bir basit örnekleme bir simgeye ve ya imgeye bağlı yaşar insan özünü bulur onda, doğa şiirlerinde (pastoral) insan kendini ağaç görür, deniz olur ya da neye ruhu yöneliyorsa onla eşleştirir kendini... Nilüfer çiçeği de benim favori simgem olmuştur. Senin ki çakıdır diğerin ki çapa, her neyse seçim kendini ifade şeklidir aslında... Psikolojide dört ana unsur vardır ki yaşa budur.
1-Olmak istediğin sen 2-Olduğun sen 3-Dıştan görünen sen 4-Kör pencere (bilmediğin sen) olay tamamen bu! ….
Her birimiz belki bir şarkıyız, laternanın kolu çevrilir ve biter melodi...
Söylemem o ki! Hayatı orta seyirde yaşayan insan tat alır öyle fazla zorlamaya mal, mülk hırsına hele hele gereksiz sıkıntı ve demagoji bana samimi gelmemiştir.
İçim döktüm sanırım uzun oldu ama kusura bakma ahkam kesmek değildir derdim paylaşım olarak gör şair! Beğeni ve düşüncelerine teşekkürler. Esen kal. Şiirle...
Belgin Hanım, hayatı karıştıdıkça çıkıyor zaten malzeme, duygu ve düşüncenin izlerini yansıtıyor içimiz, Beğeni ve yorumuna içten teşekkürler, sevdiğim kalem. Esen kal. Şiirle....
cildi eskiyen tenlere doğumla geldi önsöz son sözü söyledi baş ucu taşı soğuk taşa kalırmış ya insanın adı...
adınız, yılınız bunca yıl nerelerdeydiniz siz... hoş geldiniz merhum! ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^ Günün şiiri olmayı sonuna kadar haketmiş bir şiir, Şaire ve şiire selam olsun.
çocukluk dediğimiz bir kısa rüyaymış uyandık! envâ-ı çeşit şekerdi dünya gözümüzde kuşlar vurulurdu tek sapanla insan değerliydi çok evvelden oyun alır oyun satardık hile yoktu serde saklanan yıllarmış biz ebe ne çok sobelendik sokak ve caddelerde...
hayat kitabının ayracıydı süslü gülüşler her roman biraz bizdik kendimizle dertleşen çürüyen üzüm tanesiydi gençlik izleri tortusu hüzün tadı buruk ezgiden Yüreğinize sağlık Neslihan hanım günün şiirini ve şairesini bütün içtenliğimle tebrik ediyorum kocaman sevgilerimle:))
Yüreğimin can abisi sende iyi ki varsın! İple çekiyorum görüşmeyi bilesin... Beğenin ve sevgine teşekkür ederim. Selam olsun memleketlime:)) O kaa... :) Valla seni görünce gülmeye başlarsam şaşma, her sözün kulağımda :))
Abi valla bende poz poz çekerdim seni ama ne yapalım hayırlısı olsun gönüller bir olsun. Sevgiler Yeditepe'den:) çok uzaklara gitsin. Sağlıcakla kal yine gelirsin elbet. Sevgimle kardeşcağızın:) Şiirle...
cildi eskiyen tenlere doğumla geldi önsöz son sözü söyledi baş ucu taşı soğuk taşa kalırmış ya insanın adı...
adınız, yılınız bunca yıl nerelerdeydiniz siz... hoş geldiniz m
İsmiyle müsemma yazar,şaire. Olman gereken, hak ettiğin yerdesin daha ne denir benim sözüm bu kadar can. Ellerine yüreğine emeğine sağlık iyiki varsın. En içten saygı sevgi tebrikler ve niyazlarla..
beyaza karılan saçlar tararken siyah dünleri bu dize anamın eski haliyle bugünkü halini kıyaslattı. güzelliklerin şekil değişimini düşündüm. çok güzel bir şiirdi. saygılarımla:: rr.akdora
Gülay Hanım gülen yüzünüzü samimi sözlerinizi duyar gibi oldum, yazılan yazı ele verir beğeninin içtenliğini çok sağ olun. Sağlıkla kalın adınız gibi yaşayın. Esen kalın. Şiirle...
Doğru demişsin okunan kitaplardan olmak dileğiyle, anlamlı yorumdu şiir dostu sağol... İşte kısa sözle çok anlatım...Sayfalarca tebrik yazsan bu kadar anlamlı olamazdı.
Çığlıklarımıza yabancı bu deniz Ve vahşi anaforlar… Teknelere sığmaz ki kahverengi çocukların acıları
Gözyaşlarıma aşina kentlere şiir yazıyorum çocuk.! Unuttum sanma son bakışlarını.! .............. günün şiiriydi gerçekten.. haz veren sürükleyen içine alan içindekielr kadar , dışındakiler de çok olan.. hayal kurma şansı veren ŞİİR yani...
sevgili Yazıcılar, şiir de sevgi gibidir..yürekle çabuk buluşur..eğer sevgiyle yoğrulmuş ve şairin yüreği dizelere düşmüşse..
sevgiyle yoğrulan emek dolu şiirler yazmaya devam edin. sizi iyi bir kalemsiniz.. sizi izliyorum tarzınız da duruşunuz da çok iyi... başarılar diliyorum günün şiiriydi gerçekten..
çocukluk dediğimiz bir kısa rüyaymış uyandık! envâ-ı çeşit şekerdi dünya gözümüzde kuşlar vurulurdu tek sapanla insan değerliydi çok evvelden oyun alır oyun satardık hile yoktu serde saklanan yıllarmış biz ebe ne çok sobelendik sokak ve caddelerde...
VE NE ÇOK DÜŞLER KURARDIK KİRLENMEYECEĞİNİ BİLE BİLE...
kuşlar vurulurdu tek sapanla insan değerliydi çok evvelden oyun alır oyun satardık hile yoktu serde saklanan yıllarmış biz ebe ne çok sobelendik sokak ve caddelerde...
insanın onuru en yüksek değer eşref-i mahlukat bu yükselişin geldiği noktada insan simsarlıkları onuru pazarlıyor ne acı değil mi? tebrikler
Estağfurullah üstatlık mertebesine erişmek için çok fırın ekmek lazım ki yine de verdiğiniz değere ve samimi düşünceye çok teşekkür ederim. Sizin kaleminizde şiirde ustadır bilesiniz. Esen kalın. Şiirle...
bükük değildi aşkın beli nefesi nefes kovalarken..._____ di mii? (bu ben oluyorum)))
neslimkızım...doğumuna şahit olduğum bu harika şiir bebeği de seni de öpüyorum... hayatı ince nakışlarla nasıl güzel anlatmışsın... senin şiir dilini çok seviyorum...
sevgimle kızlarımınen sarışın olanı...en enn))) aşk daim olsun...cg
sevgiyle kalın ....