Dökülen Taşlar
Dökülen Taşlar
ah şu dökülen taşlar omuzlarından yüreğime gölgelerinden sert kuş bakışlım kumrular mı özenir kirpiklerinin dargınlığına kovuklarımda biçim biçim hiçbir şey düşündürtmeyen asi bir soluk gibi çarpıyorsun kayalarına direncimin yalpalıyorum bu zincirler ezemez beni üzülme ışırsam bir sabah güneş yerine sensizliğe nereye konar ki yıkıntıların taşların yağarken omuzlarından üzerime bırak kalayım o yıkıntıda tel tel boğ beni istersen farkında olmadan ’ön yargılıdır her zaman ölüm senin için ölmek kıracak tüm yanılmalarını bütün bitişlerin sonlanmaların loşluğu utanacak kaderinden ve sen belki ilk defa beni kendimle bırakacaksın başbaşa gecikmiş sonbaharımızın içine kapanması gibi’ kıyılmışsa serçelerin ve kırlangıçların göğüne ikimizde mutsusuz demektir kabullendiğimizi sanarak hayatı kendilendiğiyle yeryüzünü bulamamış bir pınarın hüznü kadar acımtrak ’dudak büküşlerini ekledim sensizlik koleksiyonumun baş köşesine buyur gel otur anılarımızın orta yerine bak bir sen yoksun sen harici’ ellerimi kenetleyemiyorum birbirine parmaklarımda saçların dağınık değil kendimi tutmalıyım belki seni hissedebilmek için ellerimin bana en büyük haksızlığı mı bu kendime dokunarak sana ihanet edemiyorum ama ellerim bana ihanet içinde sana dokunamamak gibi zorlu herşeyin sonuna mecbur bırakılmış bir hoşçakal gibi dökülen taşlarını denizlere bırakma kimseye ada olmasın güzel saçların üşüsün isterse omuzların yalnızlığımla örterim üstünü utangaçlığının tedirginliğinin caddelerde boy gösterme bırak taşların bana yağsın gönüllüyüm ezilmeye yokluğunla zamanı belirlenmemiş griye dönüşümün belki ayaklarım üşür de dayanırım kapına ellerin ılık su gibi okşar mı yaşadıklarımı odasız neyim varsa açıkta istediğin yerden vurabilirsin beni ama yanımdan geçip gidişini hesaba katarak yanımdan geçip gidip içine bakmadan içimin ardın sıra acımasız kuşlar mı havalanır kar dolu göğüme ayaklarımın tutmadığını sensiz göz ardı ederek gözlerimin yumuk yumuk içine kapanıklığını ’bugün bir kez yanıma geldin bugün bir de diğeri oldun yüzüme bakmayarak’ Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
bugün bir de diğeri oldun yüzüme bakmayarak’ ,
böyle mi esecekti son deminde bu rüzgar...müthiş...varolasın.