D İ L Â ...1Ahh...Dila Cennetim / Cehennemim /de sen oldun bir denizin suları çekilirken bir kapı üzerime örtülürken yaşama sağırdı bedenim soğuk namlu ucuna, âvâre yürürken adımlarım karıncalar gibi üşüşüyordu aklıma Ölüm gümbür gümbür bir deli Boran’dı göğsüme vuran ateşteki son kızıllık da geçiyordu ki; sen geldin Dila / sen geldin... bahardan nağmelerle geldin söylenmemiş masalları dinlerken rüzgâr uyudu göğsünde içimdeki denizde duruldu sular gemiyi, karaya oturmaktan kurtaran karanlık kuytulardaki deniz feneriydin görmediklerimi bağırdı dilin Ahh...Dila gün çiçeği ne isterdi güneşten ! sevmek için sebep yoktu seni sebepsiz de sevilirdi hayâlde koydum/ yalnızlığımın başını omuzuna sığınırken birbirimizin avuçlarına yüreklerimizle sarıldık yanlızca aynada duran iki mâsum resim gibi Ahh...Dila karanlık geçitlerdeki baykuşları savuran masumca sevmeye uzanan hoyrat elleri durduran/dı gözlerindeki ışık huzmeleri Dünya durdukça içimde yaşayacaksın bil ki... Hâdiye Kaptan c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir |